Page 179 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 179
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 177
ca yaşamak gerektiği şeklindeki yanılgılarının temelinde, nasıl
olsa, belli bir yaştan sonra doğal olarak, fiziksel imkansızlıkla-
rından dolayı dünyadan ellerini eteklerini çekecekleri düşün-
cesi vardır. Müminler ise Allah’ın rızasını kazanmak, O’na
yakınlaşmak, Rabbimiz'e olan teslimiyetlerini ve boyun eğicilik-
lerini göstermek için ibadetleri büyük bir fırsat olarak görür,
genç yaşlarından itibaren huşu içinde yerine getirirler. Örne-
ğin Allah'ın 5 vakit olarak farz kıldığı namaz ibadetini, diğer
tüm işlerinin üstünde görürler. Bu konuda hiçbir mazeretin
söz konusu olamayacağını bildiklerinden, mutlaka namazlarını
vaktinde ve tüm sünnetleriyle birlikte eksiksiz eda ederler.
Bunun karşılığında da Rabbimiz’in hoşnutluğunu umarlar.
Resulullah Efendimiz (sav), namaz kılmamanın ya da namaz
vaktini geçirmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bir hadis-i şerif-
lerinde şöyle bildirmiştir:
Imam-i Sâfi ile Beyhakî'ye göre Peygamberimiz (sav): “Herhan-
gi bir vakit namazı kılmaksızın vaktini geçirenler yuvası dağılmış,
malını mülkünü elden kaçırmış gibidirler.” buyuruyor. (Imam
Gazali - Mükasefetü´l Kulub - Kalplerin Keşfi)
İman edenler namazlarında olduğu gibi, tesettür, oruç,
zekat ve diğer tüm ibadetlerini aynı titizlikle, genç yaşlarından
itibaren yerine getirirler.
Elbette her insan hayatının her aşamasında tevbe edip
Allah'a yönelebilir. Doğruyu görüp, teslim olan her insanı
Allah dilerse bağışlar ve cennetle mükafatlandırır. Ancak unut-
mamak gerekir ki Allah Kuran'da kişinin tevbesinin hangi şart-
larda kabul edileceğini de bildirmiştir:
Allah'ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak ce-