Page 184 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 184
182 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
olduğunu haber verdiği belirli tavırlar vardır. Ancak samimi
olan, Allah'ı çok seven ve Allah'tan çok korkan bir insan cen-
netle müjdelenebilir. Allah'ı çok seven ve O'ndan çok korkan
bir insanın tavrı da kişinin, Allah'ın isteklerini uygulamadaki
titizliğiyle kendini belli eder. Allah, Kuran'da pek çok ayette
ancak namazı kılan, diğer tüm farzları yerine getiren, çok şük-
reden, çok bağışlanma dileyen, malını ve canını Allah yoluna
adayan, mümin alametlerini üzerinde taşıyan insanların cenne-
te gideceğini açıklamıştır.
Görüldüğü gibi, cahiliyenin kastettiği manada Kuran'da
"kalp temizliği" diye bir ölçü yoktur. Elbette iman edenler iyi
niyetli, temiz ahlaklı ve samimi insanlardır ve Kuran'a göre
müminler samimi olmakla yükümlüdürler. Ancak cahiliyenin
bahsettiği kalp temizliği bu anlamda bir samimiyet değildir. Bu
kimselerin kalp temizliği derken kastettikleri her türlü ahlak ve
tavır bozukluğunu yaşamasına rağmen, aslında kötü bir niyeti
olmadığı yalanını söyleyen insanların öne sürdüğü geçersiz
bahanedir. Ve bu, cahiliye toplumunun, vicdanını rahatlatmak
ve sorumluluklarından kaçmak için ürettiği bir safsatadan iba-
rettir. Kişinin kendisini savunmak için kullandığı “kalp temizli-
ği” konusunda neyi ölçü aldığı meçhuldür. Ölçüleri yine cahili-
ye ölçüleridir ve kişiden kişiye de değişmektedir. Söz gelimi
hırsızlık yapan bir insan da kendisine göre masum olabilir.
Çünkü kalbinin son derece temiz olduğunu ve yaptığı bu ahlak-
sızlığı da isteyerek değil, sadece ihtiyaçtan yaptığını düşünüyor
olabilir. Ama elbette bu kişi çok hatalı bir mantık içindedir.
O halde şu sonuca varabiliriz: Cahiliye sistemi tamamen
sahtekarca temellere dayanır ve Kuran'a göre hiçbir geçerliliği