Page 24 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 24
SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZA İSNAT EDİLEN SUÇLAMALAR VE CEVAPLARI
Sadece birkaç örnek aktardığımız bu tehditleri yapan kişilerin başında gelen ÜMİT KURUCA’nın
ne demek istediği 11.07.2018 tarihli polis operasyonuyla ve bu operasyonu İngiliz İstihbaratının
tepe ismi Neville Jones’a gönderdiği mesajla (bu konunun detaylarına ileriki bölümlerde değine-
ceğiz) netlik kazanmıştır.
Ne var ki, müştekilerin husumet duydukları ve tehdit ettikleri TBAV camiası mensuplarından
intikam almak için attıkları bu iftiralar neticesinde ortaya öyle tutarsız ve mantıksız bir şema çık-
mıştır ki; müştekiler önlerine gelene “imam”, “yönetici” vs. dedikleri için şüpheliler içinde imam-
lıkla suçlananların sayısı diğerlerini geçmiştir. Bu iftiralara göre, yönetilen kişiler neredeyse hiç
gözükmemekte, herkes yönetici konumuna sokulmaya çalışılmaktadır. 5 değil, 10 değil, 20 değil,
şüpheli 235 kişinin çoğunun yönetici olduğunun iddia edildiği sözde bir örgütte, bu sayıya oran-
landığında en az onbinlerce de yönetilen sözde örgüt mensubu olması gerekir ki bu hayali örgüt
üyelerinin hiçbiri ortada yoktur. Çünkü böyle bir örgüt yoktur.
Müştekilerin bu hayali sınıflandırmalarının haricinde ne Sayın Savcılık ne de emniyet tarafın-
dan yapılan araştırmalar neticesinde bu bahsedilen hiyerarşik yapılanmanın varlığına dair tek bir
somut delil dahi bulunamamıştır. Bulamamaları da normaldir çünkü öyle bir hiyerarşi yoktur.
AÇIKLAMA 2
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız dindar insanlar olarak bilindikleri için müştekiler, kafala-
rında oluşturdukları hayali örgüte, bazı kavramlar atfedilmesine gerek duymuşlardır. Müştekiler,
bu amaçla, “başimam”, “imam bacılar”, “imam kardeşler”, “kız kardeşler”, “bacılar” ve çeşitli, gülünç
imamlık kurulları, “alışveriş imamı”, “kılık-kıyafet imamı”, “emniyet imamı”, “adliye imamı”, “sosyal
medya imamı”, “teknik işler imamı”, “kaçak yapı sorumlusu”, “müridler” vs gibi tamamen hayali ve
hayatın olağan akışına aykırı kavramlar kurgulamışlardır ve anlatımlarını tamamen bu kurgunun
üzerine bina etmişlerdir.
Müştekilerin bu hiyerarşik yapı iddiası, sosyolojik ve psikolojik gerçeklere aykırıdır:
Sözde örgütte, 1 numara diye tabir edilen “örgüt lideri”, ona bağlı 2 ve 3 numara diye tabir edi-
len kişiler, onlara bağlı 1. ve 2. derece yönetim, onlara bağlı “imam bacılar” ve “imam kardeşler” ve
onlara bağlı çeşitli “imam kurulları “ ve bu kurullara bağlı “müridler ordusu” şeklinde örgütlenen
bir yapı son derece disiplinli bir yapı anlamına gelir. Böyle bir yapının bu emir komutada işleye-
bilmesi için bireylerin hiçbir inisiyatifi olmaması gerekir. Bu tip örgütlenmeler dünyanın farklı
ülkelerinde vardır, ancak her zaman için pasif, içine kapalı, cahil ve eğitimsiz insanlar arasında
taban tutmaktadırlar. Kendi hayatları içerisinde hiçbir başarıya imza atamamış, müstakil şahsiyet
geliştirememiş, bilgisi ve görgüsü sınırlı insanlar bu örgütlerin parçası haline gelir ve böylece bir
şahsiyet bulduklarını düşünürler.
Oysaki arkadaş camiamıza bakıldığında tam aksi bir tablo ortaya çıkacaktır. Soruşturma dos-
yasında şüpheli olup şu anda cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın özgeçmişleri değerlendirildi-
ğinde, bu kişilerin hemen hepsinin toplumun en yüksek sosyal kesiminden geldikleri görülecektir.
Bu arkadaşlarımızın mezun oldukları okullar, Robert Koleji, Galatasaray Lisesi, Saint Joseph Lisesi,
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi vs gibi Türkiye’nin en gözde eğitim kurumla-
24