Page 22 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 22
SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZA İSNAT EDİLEN SUÇLAMALAR VE CEVAPLARI
Şu hızlıca sıraladığımız birkaç soru bile Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza isnat edilen amaç
suçun aslında ne kadar mantıksız olduğunu göstermektedir.
Soruşturma dosyasındaki gizlilik kararına rağmen, dosyadaki yalan yanlış iddiaların müşteki-
lere ve basına servis ediliyor olması nedeniyle bu konularla ilgili çok daha kapsamlı beyanlarımızı,
delillerimizi ve tanıklarımızı ilerleyen aşamalarda kamuoyuyla paylaşacağımızı da tekrar hatırlat-
mak isteriz.
1.6. Suç örgütünün gerekliliği olan “hiyerarşik yapı” arkadaş camiamız
içerisinde yoktur
TCK m.220 kapsamında bir suç örgütünden bahsedebilmek için örgütün bir yapılanması bu-
lunmalıdır. Üyeler arasında bir hiyerarşik ilişki olmalıdır. Suç örgütü adeta bir güç kaynağı haline
gelmeli ve üyeleri üzerinde de bir hâkimiyet oluşturmalıdır. Örgütün yöneticisi bir veya birden faz-
la kişi olabilir. Önemli olan üyeler arasında emir-talimat ilişkisinin mevcut olmasıdır. Aksi takdirde
bir “suç örgütü”nden bahsedilemez.
Arkadaş camiamız arasında ise ilgili kanun maddesinde bir koşul olarak belirtilen bu hiyerarşik
yapılanma ve emir-talimat ilişkisi kesinlikle bulunmamaktadır.
AÇIKLAMA 1
Soruşturmanın husumetli sözde müştekileri arkadaş camiamızı TCK m.220 kapsamında bir suç
örgütü gibi göstermek gayretine girmişler ve bu nedenle bir takım hayali hiyerarşik yapılar öne
sürmüşler ve sınıflandırmalar yapmışlardır.
HEMEN HER MÜŞTEKİ FARKLI BİR HİYERARŞİK YAPIDAN BAHSETMİŞTİR. Müştekiler, güya
yöneticiler, imamlar ve üyelerden oluşan bir hiyerarşik yapılanmadan söz etmişler ancak her na-
sılsa her müşteki bu hayali kadrolara farklı farklı isimler yazmıştır. Bazı müştekilerin imam olarak
söylediği bazı isimler kimi müştekiler tarafından hiç dile dahi getirilmemiştir. Aynı çelişkili durum
müştekilerin “yönetici kadrosu” senaryoları için de geçerlidir. Hatta bazı müştekilerin hiyerarşi
içerisinde var olduğunu belirttiği güya bazı sözde “imamlık birimleri” kimi müştekiler tarafından
telaffuz dahi edilmemiştir.
Halbuki eğer gerçekten bu hayali imamlık alanları var olsaydı bunları tüm müştekilerin bilme-
leri gerekirdi. Çünkü arkadaş camiamız sayıca küçük ve on yıllardır birbirini yakından tanıyan bir
camiadır. Ancak gerçekte ortada böyle bir yapılanma ve müştekilerin iddia ettiği tarzda imamlık
alanları kesinlikle yoktur. MÜŞTEKİLERİN, BU TÜR HAYALİ BİRİMLER UYDURMALARININ GER-
ÇEK SEBEBİ, HUSUMET DUYDUKLARI VE İNTİKAM ALMAK İSTEDİKLERİ KİŞİLERİ KENDİLERİN-
CE HAYALİ BİR HİYERARŞİK YAPININ İÇİNDEYMİŞ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞARAK BU KİŞİLERİN
İSİMLERİNİ VERMEKTİR.
22