Page 42 - Allah İçin Yaşamak
P. 42
Allah İçin Yaşamak
yayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac
Suresi, 11)
Mümin kendi çıkarlarını gözetmeden sadece Allah rızasını ara-
yarak Allah'ın Kuran-ı Kerim'de bildirdiği, Peygamber Efendimiz
(sav)'in hükmettiği sınırları özenle korur, bu konuda sabırlı ve iti-
dalli davranır. Allah'ın sınırlarını korumak konusunda hiçbir şey
onu gevşekliğe sürüklemez. Her anında Allah'ın kendisinden razı
olacağı şekilde davranmak için titizlik gösterir.
Müminin asıl hedefi ahirettir. Allah mümine ahirette sonsuz
güzel bir yaşam vaat etmektedir. Rabbimiz mümin kullarına dün-
yada da güzel bir hayat vereceğini vaat etmiştir; ama bu onun dün-
yada hiç zorluk ve sıkıntıyla karşılaşmayacağı anlamına gelmez.
Karşılaşacağı zorluk ve sıkıntılar ise, onun denenmesi ve olgunlaş-
ması içindir.
Müminin karşılaşacağı zorluklar, aslında dışarıdan zor gibi gö-
rünen, fakat tam bir teslimiyetle içine girildiğinde, Allah'ın kolay-
laştırdığı olaylardır. Örneğin, Hz. İbrahim (as) imanından dolayı
ateşe atılmak istendiğinde Müslümanca karşılık vermiş, inancından
ve Allah'ın emirlerinden hiçbir taviz vermeyerek ateşe atılmayı göze
almıştır. Ateşe atılmak, dışarıdan bakan ve imanın derinliğini kav-
ramamış biri için bir insanın dünyada başına gelebilecek en büyük
fiziksel işkencedir. Fakat Allah'ın bu denemesini en güzel, en tesli-
miyetli bir biçimde karşılayan Hz. İbrahim (as), dışarıdan zorlu gö-
rünen bu olaydan Allah'ın yardımıyla hiçbir zarar görmeden
kurtulmuştur. Nitekim Allah, Kendi rızası için sahip oldukları her-
şeyi ortaya koyanların hiçbir zarar görmeden, maddi ve manevi ka-
zançlarla geri döndüklerini ayetlerinde şöyle haber verir:
40