Page 46 - Allah İçin Yaşamak
P. 46

Allah İçin Yaşamak


             nahtır. Allah diğer günah ve hataları affedebileceğini ama şirki asla
             affetmeyeceğini Kuran'da şöyle bildirmiştir:

                Gerçekten, Allah, Kendisi'ne şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun
                dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa,
                doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 48)
                Bu kadar büyük bir "günah ve iftira" olan şirk, insanın, Allah'a
             ait olan özellikleri kendi zihninde başka varlıklara vermesiyle başlar.

             Oysa varlıklarda yer alan özellikler (güç, güzellik, zeka vb.) onlara
             "ait" değildir; Allah bunları onlara, geçici ve belirli bir süre için ver-
             miştir. Bu özellikleri, bu varlıklara "ait" saymak, onları da Allah gibi
             varlığı kendinden olan bir ilah saymak demektir. Bu ise, söz konusu
             varlıkları Allah'ın ortakları sanıp, Allah'a ortak koşmak olarak ta-
             nımlanır ve çok büyük bir cehalettir. Allah, Zatı'nın bir ve tek olma
             vasfını Kuran'da şöyle haber verir:

                De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır,
                daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve
                doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. (İhlas Su-
                resi, 1-4)
                Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, Allah hiçbir şeye muhtaç
             değildir, ama herşey O'na muhtaçtır. Ve hiçbir şey O'nun dengi de-

             ğildir. Bu gerçek reddedilip, bazı varlıkların Allah'a muhtaç olmadığı
             düşünüldüğü anda ise "şirk" başlar. O zaman, herşeyin Allah'ın
             kontrolünde olduğu unutulur, O'na muhtaç olmayan bazı varlıkların
             var olduğu ve bunların O'ndan bağımsız olarak davranabildiği gibi
             gerçek dışı ve sapkın bir inanç doğar. Böyle varlıkların olduğu zan-
             nedilince, Allah'tan başka bir de onlardan yardım istenmeye, onla-
             rın rızası aranmaya, onların kuralları kabul edilmeye başlanır.




                                           44
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51