Page 80 - Allah İçin Yaşamak
P. 80
Allah İçin Yaşamak
kıntı ve huzursuzlukla dolu bir ruh hali içinde yaşarlar. Şöyle ki;
-Bu kimselerin büyük bölümü, müminlerin tam aksine, bencil,
çıkarcı, küçük hesaplar peşinde koşan, tek derdi "çıkarını kollamak"
olan insanlardır.
-Fedakarlıktan, fedakarlığın getirdiği incelikten haberleri yoktur.
Sevgileri çıkara dayalıdır: Bir insanı, o insanda olan güzel özellik-
lerden dolayı değil, sadece "çıkar için" severler.
-Tabi kendilerini sevdiklerini söyleyen başka insanların da aynı
şekilde sevdiğini bilmektedirler. Bu nedenle hiçbir zaman sadakat
ve vefa ortamında yaşayamazlar. Hep "ya benden daha zenginini,
daha güzelini, daha yakışıklısını bulup da beni terk ederse" endişesi
içindedirler.
-Kıskançtırlar. Bu nedenle güzellikten ve iyilikten zevk almayı
bilmezler. Örneğin bir insanın güzelliğine bakıp, ondan zevk alacak
ve "Allah ne güzel yaratmış" demenin huzurunu yaşayacak yerde,
"neden bu güzellik bende yok da onda var" kuruntusuyla kendilerini
yerler.
-Allah'ın nimetine şükretmeyi ve kendilerine verilenle yetinmeyi
bilmezler. Bu nedenle hep "daha fazlası"nı isterler. Bu istek hiçbir
zaman tatmin edilemez ve sürekli bir rahatsızlık kaynağı olur.
-Aciz ve zayıf olduklarını kabul edip Allah'tan yardım dilemezler.
Allah'a büyüklenerek, O'ndan yardım istemeyerek acizlik ve zayıf-
lıklarının yok olacağını zannederler. Oysa böyle yapmakla acizlikleri
ve zayıflıkları yok olacak değildir. Bu kez insanlardan medet umarlar.
Ama karşılarındaki de kendileri gibi yalnızca çıkarlarını düşünen,
aciz biridir ve gerçek anlamda şefkat ve merhamet göstermekten
yoksundur. Dolayısıyla beklentilerine ulaşamadıkları için sık sık
"bunalım" geçirir, karakter çöküntüleri yaşarlar.
78