Page 57 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 57
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
ve müşriklerin taşkın tavırlarına rağmen barışı tesis etmek için
daima onları birliğe davet etmiştir.
Peygamberimiz (sav)'in Medine'ye gelip, kardeşliği ve sevgiyi
pekiştirmesi farklı ırklara, dinlere ve dillere sahip gruplara ait
insanların bir arada huzur içerisinde yaşayabileceğini de ispatla-
mıştır. Onun barış ve sevgi davetçisi olduğunun en büyük delille-
rinden birisi kendisinin yazdırdığı ilk metnin bir barış sözleşmesi
olmasıdır. Hz. Muhammed (sav), Mekke'yi fethettikten sonra da,
daha önce Müslümanlara işkence eden müşrikleri dahi serbest
bırakmış, onlara büyük bir merhamet göstermiştir. Peygamberimiz
Hz. Muhammed (sav)'in gösterdiği bu üstün ahlak, daha önce Arap
toplumunda benzerine hiç rastlanmamış bir durumdu ve insanlar
arasında takdirle karşılanmaktaydı.
O dönemde fethedilen yabancı ülkelerde de gerçek adaletin
uygulanması konusunda Hz. Muhammed (sav) tüm Müslümanlara
örnek olmuştur. Peygamber Efendimiz (sav) ele geçirilen ülkelerin
yerli halklarına karşı Kuran'da bildirilen adaleti uygulamış, onlarla
her iki tarafın da memnun kalacağı ve kimsenin en ufak bir mağdu-
riyet dahi yaşamayacağı anlaşmalar yapmıştır. Bu nedenle hangi
dine veya ırka mensup olursa olsun, fethedilen ülkelerin halkı
İslam'ın getirdiği adaletten her zaman hoşnut kalmıştır. Peygambe-
rimiz Hz. Muhammed (sav) ve yanındaki sahabe, "Yarattıklarımız-
dan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan)
bir ümmet vardır." (Araf Suresi, 181) ayetinde söz edildiği gibi,
insanlar arasında adaleti sağlayan bir ümmet olmuşlardır.
Arap yarımadasının güney kısmındaki Hristiyan Necran Halkı
ile yapılan sözleşme de Peygamberimiz (sav)'in anlayış ve adaleti-
nin en güzel örneklerindendir.
55