Page 101 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 101

BİRİNCİ HÜCCET-İ İMANİYE                                                                                                      103

           rüzgârlar, onların muvazene ve intizamlarını bozmuyor; katreleri
           birbirine çarpıp, birleştirip, zararlı kütleler yapmıyor. Ve bunlar
           gibi çok hakîmane işlerde ve bilhassa Zîhayatta çalıştırılan basit ve
           camid  ve  şuursuz  müvellidülma'  ve  müvellidülhumuza  (hidrojen-
           oksijen) gibi iki basit maddeden terekküb eden bu su, yüzbinlerle hik-
           metli  ve  şuurlu  ve  muhtelif  Hizmetlerde  ve  San'atlarda  istihdam
           ediliyor. Demek bu tecessüm etmiş Ayn-ı Rahmet olan yağmur, an-
           cak  bir  Rahman-ı  Rahîm'in  Hazine-i  Gaybiye-i  Rahmetinde
           yapılıyor ve Nüzulüyle
                                                ِ
                                           ِ
                       ۪ هتمحر۪رشنيو۪اوُطنق۪ا ۪ م۪دعب۪نم۪ثيغْلا۪لِني ۪ ي   ذَّلا ۪وهو
                                         َ َ
                                      َ
                                                  َ ْ َ
                                                                 َ ُ َ
                       ُ َ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ
                                            ْ َ ْ
                                                        ُ َ ُ
                                                         ِّ
                Âyetini  maddeten  tefsir  ediyor.  Sonra  ra'dı  dinler  ve  berke
           (şimşeğe)  bakar,  görür  ki:  Bu  iki  Hâdise-i  Acibe-i  Cevviye  tam-
           tamına
                                                      ِ
                ِ
               ۪   هدمح ِ ب ۪دعرلا۪حِبيُو   ve   ۪ ِراصبَلاْا ِ ب۪بهْذي ۪ ۪ هقرب ۪انس۪داَكي   Âyetlerini
                     ُ ْ َّ
                                                           َ ُ
                                        َ ْ
                          ُ َ ُ َ
                 ْ َ
                                                      ْ
                                                 َ َ
                                                         َ َ
                                                               َ
                                               ُ
                            ِّ
           maddeten Tefsir etmekle beraber, yağmurun gelmesini haber verip,
           muhtaçlara müjde ediyorlar.

                  Evet hiçten, birden hârika bir gürültü ile cevvi konuşturmak ve
           fevkalâde bir Nur ve nar ile zulmetli cevvi ışıkla doldurmak ve dağvari
           pamuk-misal ve dolu ve kar ve su tulumbası hükmünde olan bulutları
           ateşlendirmek  gibi  Hikmetli  ve  garabetli  vaziyetlerle  başaşağı  gafil
           İnsanın  başına  tokmak  gibi  vuruyor:  "Başını  kaldır,  kendini
           tanıttırmak isteyen Fa'al ve Kudretli bir Zâtın hârika işlerine bak!
           Sen başıboş olmadığın gibi, bu hâdiseler de başıboş olamazlar. Her
           birisi çok hikmetli Vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Müdeb-
           bir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar." diye ihtar ediyorlar.
                  İşte bu meraklı yolcu, bu cevvde bulutu teshirden, rüzgârı tas-
           riften, yağmuru tenzilden ve hâdisat-ı cevviyeyi tedbirden terekküb
           eden bir Hakikatın yüksek ve aşikâr şehadetini işitir, "Âmentü billah"
           der. Birinci Makam'ın ikinci mertebesinde:
                                                                  ِ
                                                                      َٓ ِ
                                                ِ
                        ِ ِ
               ۪عي   مج ِ ب ۪وجْلا۪هدوجو۪ ِ بوجو ۪ ٰ۪ لع َّ۪  َ  ۪ لد  ي   ذَّلا ۪دوجوْلا۪ب ِ جاوْلا ۪ ُ ه ۪ للّٰاَّ۪لاا۪هٰلا َ۪لا
              ِ
                                                                    َ
                                                          َ
                                  ُ ُ
                                      َ
                           ُ ُ
                 َ
                    ُّ َ
                                                  ُ ُ
                                                      ُ
                                                          ِ
                                                    ِ ِ
                        ِ
                                               ِ
                                                                ۪ هيف
              ِ۪لي نَّتلا  َ  ۪ ۪و  ۪ في رصَّتلا  َ  ۪ ۪و  ۪ ِي   خسَّتلا ۪ ِ ۪ ةقيقح ۪ةَطاحا۪ةمَظع۪ةداهبِ ۪ ِ  ِ    َ  ۪ ۪ م ا ۪
                                                      َ َ َ َ َ
                                          َ
                                             َ
                 ْ
                                                  َ
                           ْ
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106