Page 218 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 218

HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹























             FOX'UN "PROTE‹NO‹D"LER‹
             Miller'›n senaryosundan etkilenen Sydney Fox, baz› amino asitleri birlefltirerek "proteinoid"
             ad›n› verdi¤i üstteki molekülleri oluflturdu. Ancak bu ifle yaramaz amino asit zincirlerinin,
             canl› bedenlerini oluflturan gerçek proteinlerle ilgisi yoktu. Asl›nda tüm bu çabalar, canl›l›-
             ¤›n tesadüfen oluflmak bir yana, laboratuvar ortam›nda dahi üretilemedi¤ini belgeliyordu.


                 dünyan›n ilk devirlerinde hiç var olmam›fl flartlarda amino asitleri "proteino-
                 idler" ad› verilen bir flekilde, birbirine ba¤lamay› baflarm›fllard›r. Bununla be-
                 raber bunlar, canl›larda bulunan çok düzenli proteinlere hiç benzememekte-
                 dir. Bunlar, hiçbir ifle yaramayan, düzensiz lekelerden baflka bir fley de¤ildir-
                 ler. ‹lk devirlerde bu moleküller e¤er gerçekten meydana gelmifllerse bile,
                 bunlar›n parçalanmamalar› mümkün de¤ildir. 264
                 Gerçekten de Fox'un elde etti¤i "proteinoidler", gerçek proteinlerden
             yap› ve ifllev olarak tamamen uzakt›. Proteinlerle aralar›nda, karmafl›k bir
             teknolojik cihazla, ifllenmemifl bir metal y›¤›n› aras›ndaki kadar fark vard›.
                 Dahas›, bu düzensiz amino asit y›¤›nlar›n›n bile ilkel atmosferde ya-
             flama imkanlar› yoktu. Dünyan›n o günkü flartlar›nda yeryüzüne ulaflan
             yo¤un ultraviyole ›fl›nlar› ve kontrolsüz do¤a koflullar›n›n do¤urdu¤u za-
             rarl›, tahrip edici fiziksel ve kimyasal etkenler, bu proteinoidlerin dahi var-
             l›klar›n› sürdürmelerine imkan vermeden parçalanmalar›na neden olacak-
             t›. Amino asitlerin ultraviyole ›fl›nlar›n›n ulaflamayaca¤› flekilde suyun al-
             t›nda bulunmalar› ise, Le Châtelier Prensibi nedeniyle, söz konusu de¤il-
             di. Bu veriler ›fl›¤›nda bilim adamlar› aras›nda, proteinoidlerin yaflam›n
             bafllang›c›n› oluflturan moleküller olduklar› fikri giderek etkisini kaybetti.



                                              216
   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223