Page 33 - Darwinizmin Karanlık Büyüsü
P. 33

Harun Yahya (Adnan Oktar)



            va günlük günefllik oldu¤u halde, ya¤-
            murun alt›nda ›sland›¤›n› iddia edebi-
                                                     Göklerde ve yer-
            len "büyülenmifl" adam gibi.) Bugün
                                                      de her ne varsa
            birçok evrimci, do¤al seleksiyon gibi sa-  O'nundur. Şüp-
            dece zay›f bireylerin elenmesine vesile    hesiz Allah, hiçbir
            olan bir mekanizman›n, insan gibi çok        şeye ihtiyacı ol-
            yüksek medeniyetler meydana getiren,          mayan (Gani)dır,
            birbirinden üstün ve kompleks özelliklere      övülmeye layık
            sahip bir varl›k oluflturamayaca¤›n› itiraf et-  olandır.
            mektedir. Fakat bu itiraflar ne ilginçtir ki on-  (Hac Suresi, 64)
            lar›n inançlar›n› hiçbir flekilde de¤ifltir-
            memektedir. Teorilerinin içine düfltü¤ü
            kriz tüm aç›kl›¤›yla ortadayken, üstelik bu
            krize kendileri de bizzat flahitken, "‹nsan, evrim süreciyle var oldu" sap-
            lant›lar›ndan hiçbir flekilde vazgeçmezler. ‹flte bu çeliflkiyi tafl›yan ve Dar-
            winizm'e körü körüne ba¤l› olan J. Hawkes bir yaz›s›nda flöyle demifltir:

                 Kufllar›, bal›klar›, çiçekleri vb. göz kamaflt›r›c› güzelli¤i salt do¤al seleksiyo-
                 na borçlu oldu¤umuza inanmakta güçlük çekiyorum. Dahas›, insan bilinci
                 öyle bir düzene¤in ürünü olabilir mi? Nas›l olur da tüm uygarl›k nimetle-
                 rinin yarat›c›s› insan beyni; Sokrates, Leonardo da Vinci, Shakespeare,
                 Newton ve Einstein gibileri ölümsüzlefltiren yarat›c›l›k "yaflam savafl›m›"
                 denen orman yasas›n›n bize bir arma¤an› olsun? 10
                 Hawkes'›n bu ifadeleri gerçekten de önemli bir noktaya dikkat çek-
            mektedir. Evrimciler ne kadar inanmak istemeseler de, fluurlu bir varl›k
            olan insan›n veya flafl›rt›c› yeteneklere sahip olan di¤er canl›lar›n, tesadü-
            fi mekanizmalarla meydana gelmesi mümkün de¤ildir. Nitekim ülkemi-
            zin önde gelen evrimcilerinden biri olan Cemal Y›ld›r›m da, evrim teori-
            sine olan sonsuz sadakatine ra¤men, do¤al seleksiyonun yeni türler mey-
            dana getirici gücüne inanman›n çok zor oldu¤unu flu flekilde dile getirir:
                 Daha önemli bir üçüncü elefltiri, do¤al seleksiyonun aç›klay›c› bir ilke ola-
                 rak yetersizli¤ine iliflkindir. Buna göre, amipten insana uzanan tüm aflama-
                 lar›nda canl›lar, fizik ve kimya çözümlemelerine elvermeyen ola¤anüstü
                 bir düzen, ereksel (amaca yönelik) bir e¤ilim sergilemektedir. Bunun,



                                              31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38