Page 139 - Hz. İsa (as) Gelecek
P. 139

HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)                    137


            "BİR KİŞİ"den bahsetmekte, Hz. İsa (a.s.)'ın başka şahıslardan
            olan farkını ise "HAKİKİ" kelimesiyle netleştirmektedir.
            Bediüzzaman ayrıca burada kullandığı kişilik ifade eden
            "ONUN" sözüyle de Hz. İsa (a.s.)'ın "BİR ŞAHIS" olduğunu
            bir kez daha dile getirmektedir. Bediüzzaman ayrıca buradaki
            "HAKİKİ İSA" sözleriyle Hz. İsa (a.s.)'ın, yeryüzüne ikinci kez
            gelişinde, yine hepsi birer şahıs olan "sahte Mesihler"den fark-
            lı olacağını vurgulamış ve bu mübarek zatın "GERÇEK HZ.
            İSA (A.S.)" olacağını belirtmiştir.
              Hz. İsa (a.s.) geldiğinde, Kuran ayetlerinde ve Peygamberimiz
            (sav)'in hadislerinde bildirilen işaretlere uygun özellikleriyle,
            bu sahte mesihlerden ayırt edilecek ve Bediüzzaman'ın belirt-
            tiği gibi "hakiki Hz. İsa (a.s.)" olacaktır.


              ONUN MUKARREB VE HAVASSI (DERİN İMANLI YAKIN
            TALEBELERİ):
              Bediüzzaman burada "MUKARREB VE HAVASSI" diyerek
            Hz. İsa (a.s.)'ın "DERİN İMANLI YAKIN TALEBELERİ" ola-
            cağından bahsetmiştir. Bir şahs-ı manevinin "talebeleri" ya da
            "yakın çevresi" olacağından bahsedebilmek hiçbir şekilde
            mümkün değildir. Ancak bir insanın talebeleri olabilir.
              Kuşkusuz Bediüzzaman da bu gerçeği çok iyi bilmektedir.
            Hz. İsa (a.s.)'ın talebelerinden bahsederek, onun bir şahs-ı
            manevi olmadığını Müslümanlara açıklamakta, mübarek şahsıy-
            la talebelerinin başında bizzat bulunacağını haber vermektedir.


              ONU TANIR:
              Bediüzzaman burada geçen "ONU" kelimesiyle, yine Hz. İsa
            (a.s.)'ın "BİR ŞAHIS" olarak geleceğini ifade etmektedir.
            Bediüzzaman'ın kullandığı "TANIR" ifadesi ise, bu konuyu hiç-
   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144