Page 102 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 102

104                                                                                   SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ



          gösteren yoldur. Bu Cümlenin makam-ı ebcedîsi beşyüz kırk sekiz veya

          elli olarak Resail-in-Nurun şeddeli  ن bir  ن olmak üzere, adedi olan beşyüz


          kırksekize  tam  tamına Tevâfuk eder. Eğer okunmayan iki ا sayılsa, merte-
          besine işaret eden iki farkla yine tam tamına Tevâfuk eder. Bu îmayı te'yid
          eden, hem letâfetlendiren bir münasebet var. Şöyle ki:

                 Alem-i İslâm için en dehşetli asır altıncı asır ile hülâgû fitnesi
          ve onüçüncü asrın âhiri ve ondördüncü asır ile harb-i umumî fitneleri
          ve  neticeleri  olduğu  münasebetiyle  bu  Cümle  makam-ı  ebcediyle
                                          ِ

          altıncı asra ve evvelki cümle gibi  دي   محْلا   ِزي  زعْلَا Kelimeleri ile bu asra,
                                              َ
                                                      َ
          Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid devirlerine îma eder.


                 Hem, sâbık Âyetlerde ise, Resail-in-Nurun ikinci ismine Tevafukla
          işaret eden umum o Âyetler, dehşetli asır olan hülâgû ve cengiz asrına dahi
          îma ederler. Hattâ o Âyetlerin hem o asra, hem bu asra îmaları içindir ki,
          Hazret-i  Ali  (R.A.)  Ercüzesinde  ve  Gavs-ı  A'zam  (R.A.)  Kasidesinde
          Resail-in-Nura  Kerametkârane  işaret  ettikleri  vakit  hem  o  asra,  hem  şu
          asra bakıp hiddetle işaret etmişler.


                                  ِ
                                                               ِ
                                             ِ
                 Ü ç ü n c ü s ü :   تامُل ظلا  نم Kelimesindeki   تامُل ظلَا ın adedi
                                    َ
                                           َ
                                                                 َ
          bin üçyüz yetmişiki ederek bu asrın zulümleri, zulmetleri ne vakte kadar
          devam edeceğini, o zulmetlerin içinde bir Nur daima tenvire çalışacağına
          îma ile Risale-i Nurun tenvirine remzen bakar.

                                                 ِ
                 D ö r d ü n c ü s ü :   سان لا  جِرختل Cümlesi diyor ki "Bin üçyüz
                                        َّ
                                            َ ْ ُ
                                     َ
          kırkbeşte  Kur'andan  gelen  bir  Nur  ile  insanlar  karanlıklardan
          ışıklara çıkarılacak." Bu meâl ise, bin üçyüz kırkbeşte fevkalâde tenvire
          başlayan  Resâil-in-Nura  tam  tamına  cifirce,  hem  meâlce  muvafık  ve
          mutabık   olmakla  Risale-i Nurun  makbuliyetine  îma,  belki   remzediyor.
   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107