Page 199 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 199

PARLAK FIKRALAR ve GÜZEL MEKTUBLAR                                              201



                  Bu nevide çok hâdiseler var. Demek Risale-i Nur, dostlara tiryak
           olduğu gibi, düşmanlara da sâıka oluyor.


                                                          ِ
                                                      ِ
                                                                ِ
                  Hem Gavs-ı A'zamın Üstadımız hakkında:  ةيانعْلا  ِين   عب    سو   رحم ك  ِ    ف   نا
                                                       َ َ
                                                                               َ َّ َ
                                                                َ ْ
                                                                      ُ ْ َ
                                                                   ٌ
           Fıkrasiyle İnayet ve Teshile daima mazhar olduğuna ve Tevafuk Risale-i
           Nurun  bir  madeni  bulunduğuna  pek  çok  emarelerden  bu  bir-iki  gün
           zarfında  küçük  ve  lâtif,  fakat  kat'i  kanaat  veren  cüz'î  hâdiselerin
           Tevafukatında   gözümüzle     gördüğümüz     İnâyat-ı   Rabbaniyenin
           nümunelerinden beş altısını beyan ediyoruz ki; onlar bu iki gün zarfında
           beraber vukua gelmiş.

                  B  i  r  i  n  c  i  s  i  : Dün Üstadımıza Risale-i Nur'a aid üç Hizmet
           lâzım geldi... Kimse de yok bizler de uzakta. Merdivenden inip, bir çocuğu
           bulup  bizlere  göndermek  niyetiyle  kapıyı  açtı.  Risale-i  Nurun  o  üç
           Hizmetini  görecek  üç  Şâkirdi,  fevkalâde  bir  tarzda  dakikasiyle  kapıya
           gelmişler.

                  İ k i n c i s i : .................

                  Ü ç ü n c ü s ü : Üstadımız aynı bu gün Emin Kardeşimize dedi:

                  "Üç-dört  aydır  her  hafta  karyesinden  buraya  gelen  hane  sahibesi
           gelmedi. Dört ay oldu kirasını almadı. Herhalde haber gönderiniz gelsin,
           kirasını  alsın."  dediği  aynı  vakitte,  dört  aydanberi  gelmiyen  o  hane
           sahibesi kapıyı vurdu geldi, beş aylık kirasını aldı.

                  Üstadımız, bu Hâdise-i İnayetten memnuniyeti için, ona uzak bir
           nahiyeden  gelen  yuvarlak  hiç  görmediğimiz  ve  burada  bulunmayan  bir
           küçük ekmeği o hane sahibesine verdi. Aynı vakitte yirmi dakika zarfında
           burada bulunmayan o aynı ekmekten beş misli iki sene Risale-i Nurun bir
           Kitabını alıp mütalâasının mânevi ücretinin binde bir ücreti olarak geldi.
           Ve  bir  parça  aşure  çorbasını  dahi  yine  o  ev  sahibesine  verdi.  Aynen  o
           aşurenin on misli kadar üç lâtif ekmek yine iki sene iki Kitabın okumasına
           binde bir ücret olarak geldi, gözümüzle gördük.

                  Hem bu gün, o hane sahibesinin yedi senedir adını bilmediği için
           Üstadımız ona "İsmin nedir" diye sordu. Dedi: "Hayriye"dir.
   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204