Page 196 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 196
198 SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ
SALÂHADDİN'İN FIKRASINDAN BİR PARÇADIR
..................................................................................................
Bir vakit, Tosya'dan Kastamonu'ya gelirken beraberimde Risale-i
Nurun "Lem'a"ları ve "Şua"ları vardı. Haşre dair bir mebhas okuyordum.
Kamyon yokuşları tırmanıyordu. Havanın ve makinenin harareti bana
ağırlık ve fikrime de "Bu Risale-i Muazzam bir Mu’cize-i Kur'aniyedir;
başka sahada Mu’cize gösterebilir mi? Halbuki Mu’cize Enbiyalara
mahsustur, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan sonra Mu’cize gös-
terilmeyecektir" Mülâhazası esnasında kamyon, müdhiş sadmelerle üç
taklada yirmibeş-otuz metre yerden aşağıya yuvarlandı. Şehadet getiri-
yordum. Yaralı mıyım diye kendimi yokladım, yüzbin şükür hiçbir yaram
yok. Korkarak doğruldum. Şoförün kafası parçalanmış, ah of çekiyor.
Etrafımı tedkik ettim; şoför tarafındaki camlar hurdahaş olmuş; benim
tarafımdaki ince cam bile kırılmamış. O anda bunun büyük bir Keramet
olduğunu, Mu’cize olmadığını ve bir daha böyle maceralı şeyleri tefekkür
etmemek için Kerametkârane Risale-i Nurun bir tokadı olduğunu anladım.
Risale-i Nur Şâkirdlerinden
Salâhaddin Çelebi
* * *
Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Risale-i Nurun Hakkaniyetine ve Ehemmiyetine dair bir İmza-yı
Gaybî hükmünde bu mecmuanın gösterdiği kıymet Risale-in-Nurda bulun-
duğunu, bu zamanın dehşetli fırtınaları isbat ediyor.
Evet Kardeşlerim, Hazret-i İsa Aleyhisselâm İncil-i Şerifte demiş
ki:
"Ben gidiyorum, tâ size Tesellici gelsin." Yâni Hazret-i Ahmed
Aleyhissalâtü Vesselâm gelsin demesiyle, Kur'anın beşere gayet büyük
bir neticesi, bir gayesi, bir hediyesi, Tesellidir. Evet, bu dehşetli Kâinâtın
fırtınaları ve zeval tahribatları ve bu boşluk nihayetsiz fezada herşey ile
alâkadar olan insan için Teselliyi ve İstimdat Noktalarını Kur'an veriyor.
En ziyade o Teselliye muhtaç, bu zamandır ve en ziyade kuvvetli bir
surette o Teselliyi isbat eden, gösteren Risale-i Nur'dur. Çünki zulümat ve
evhamın menbaı olan