Page 20 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 20

22                                                                                     SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ



          Üstadımıza  şefkatkârâne  bir  iltifat  göstererek,  dayandığı  vaziyetten
          doğruldu. Ben de ağlayarak uyandım.

                 Ü  ç  ü n  c ü  s  ü  : Risale-i Nur Şâkirdlerine köşkünü tahsis eden
          Şükrü  Efendidir.  Rü'yada  ona  diyorlar  ki:  "Senin  o  köşküne  Hazret-i
          Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm gelmiş." O da koşarak gidip, Hazret-
          i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı çok nuranî ve sürurlu bir halde bulup
          ziyaret etmiş.

                 D  ö  r  d  ü  n  c  ü  s  ü  :  Risale-i  Nur  Şâkirdlerinden  Nazmidir.
          Rü'yasında ona diyorlar ki: "Risale-i  Nur  Şâkirdleri  îmansız  ölmezler,
          kabre Îmanla girerler."

                 Bu Rü'yalar Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm ile müna-
          sebetdar  olmak  cihetiyle,  o  Rü'yalar  zamanında  "Mu’cizat-ı  Ahmediye
          Risalesi"  münasebetiyle  lâtif  ve  küçük  bir  iki  Tevafukun  letâifini
          zikredeceğim. Şöyle ki:

                 Risale-i  Nur  Eczalarından  birkaç  vecihle  Kerameti  görülen
          Mu’cizat-ı Ahmediyeye dair Ondokuzuncu Mektubun tashihi zamanında,
          yedi  Mu’cizat-ı  Ahmediyeye  (A.S.M.)  mazhar  yedi  çocuğun  bahsine
          geldiği  vakitte  Meliha  isminde  yedi  yaşındaki  kızım,  umulmadık  bir
          vakitde  hanemden  çıkıp  Üstadımın  oturduğu  köşke  geldi,  o  yedi  çocuk
          bahsini  mâsumane  çocukcasına  dinlemeye  başladı.  Çay  içmesini  çok
          sevdiği halde, kendine verildi, çocukların bahsi bitinceye kadar içmedi.

                 O  saatten  on  dakika  evvel,  hem  Ondokuzuncu  Mektub,  hem
          "Mi'rac  Risalesi"  ayrı  ayrı  tashih  ediliyordu.  Ondokuzuncu  Mektub'un
          yüz elli sahifesi içinde birtek sahifede Kuru Direğin ağlamasından bahis
          var.  "Mi'rac  Risalesi"nde  altıyüz  satırdan  birtek  satır  ondan  bahseder.
          Muhtelif tarzlarda, muhtelif vakitte, muhtelif adamlar, muhtelif Kitablarda
          birden birtek sözü söylediklerini ben işittim. O da, Kuru Direğin ağlaması
          idi.  Herbiri  iki  kişiden  ibaret  iki  kısım  tashihciler,  aynı  Kelime
          üstündedirler, o Kelimeyi söylüyorlardı. Ben hayret ile dedim: "İki taraf da
          bir Kelimeyi söylüyorsunuz." Sonra baktık. Mi'racın tashihi aynı Kelimeye
          geldiği gibi, Ondokuzuncu Mektubun tashihi de aynı Kelime üzerindedir.
          Biz hazır olanlar şüphemiz kalmadı ki, yedi yaşında Melihanın yedi çocuk
          bahsine Tevafuku ve bu iki kısım musahhihlerin aynı Kelimede ittifakları,
          o Mu’cizat-ı Ahmediye bahsinin bir Kerametinin bir Şuaıdır.
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25