Page 88 - Münafığın Sırları
P. 88
86 MÜNAFIĞIN SIRLARI
sizlik, sıkıntı ve hüsran peşlerini bırakmayacaktır. Allah yaptık-
larına karşılık verdiği cezayı şöyle bildirmektedir:
Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler,
çok ağlasınlar. (Tevbe Suresi, 82)
Nitekim münafıklar, her ne kadar büyüklenseler, kendile-
rini insanlardan üstün ve iyi konumda görseler de, aslında ha-
yatlarını ayette belirtildiği gibi sıkıntı içinde geçirirler. Bu
Allah'ın tanınmaları için onlara musallat ettiği bir bela çeşitidir.
Dünyadaki güzelliklerden zevk alamadıkları gibi ahiretten de
umutlarını kestikleri için, mutluluğu tadamazlar ve sürekli bir
ağlama eğilimi içinde olurlar. Bu, kimi zaman dışarıya yansıyan
bir ağlama olmayabilir ancak ruhlarına hakim olan sürekli bir
sıkıntı, tatminsizlik, kendine acıma, umutsuzluk gibi olumsuz
duygulardır.
Kendi aralarında darmadağınıktırlar
... Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir.
Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparça-
dır... (Haşr Suresi, 14)
Yalnızca birbirlerini dost ve sırdaş edinmelerine rağmen
aslında birbirlerine de güvenmezler. Bunun nedeni, bilinçaltla-
rında kendilerinin ikiyüzlü olduklarını bildikleri gibi, karşıların-
daki münafığın da ikiyüzlü olduğunu bilmeleridir. Bu yüzden
birbirleriyle tam anlamıyla yakın dost olmazlar.
Kendi aralarında birlik oldukları zannedilen münafıklar, as-
lında aralarında hiçbir şekilde sıcak bir dostluk, sevgi ve kar-
deşlik yaşamamaktadırlar. Zaten kalpleri de, bu tip duyguları
barındıramayacak kadar pis ve katıdır. En ufak bir zorlukta hiç