Page 93 - Münafığın Sırları
P. 93

Harun Yahya (Adnan Oktar)                 91


            nı sürdürdüklerini bilir ve sürekli olarak O'na şükrederler.
            O'ndan gelecek her hayra muhtaç olduklarını, ahirette O'na
            hesap vereceklerini ve yalnızca Allah'ın dilemesiyle cennete gi-
            rebileceklerini bilirler. Kalplerinde sürekli Allah olduğu için dil-
            lerinde de O vardır. Her fırsatta Allah'ı anar, O'nun kendileri-
            ne karşılıksız verdiği nimetleri, kainatta yarattığı mükemmel
            dengeyi konuşurlar.
                Münafıklar ise, kalplerinde böyle bir imanı yaşamadıkları
            için gerektiği kadar Allah'ın zikrini de yapamazlar. Bunun ne-
            deni, Allah'a gönülden teslim olmamaları ve O'na karşı samimi
            bir iman taşımamalarıdır; dolayısıyla Allah'ı anmak içlerinden
            gelmez. Çünkü Allah'ı anarken, gerçekte inanmadıkları hatta
            uygulamakla yükümlü olup uygulamadıkları pek çok şeyi zik-
            retmiş olacaklardır. Bu da belki bir parça vicdanlarını sıkacağı
            için, içlerinden gelmeyecektir. Eğer taklidi olarak müminler gi-
            bi içten zikretmeye çalışırlarsa da kendilerini ele verecek ve
            dinleyenlerin kalbinde samimi bir etki yaratamayacaklardır.
            Dolayısıyla müminlerin arasında bulundukları dönem içinde,
            Allah'ı çok az ve yüzeysel anmalarıyla dikkati çekerler. Nitekim
            Allah münafıkların içindeki hastalığı ele veren bu çok önemli
            alameti ayetleriyle bildirmiştir:
                ... İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az
                anarlar. (Nisa Suresi, 142)
                Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara
                Allah'ın zikrini unutturmuştur... (Mücadele Suresi, 19)


                Allah'a şirk koşarlar

                Allah'tan bağımsız birtakım güçlerin olduğuna, bu güçlerin
   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98