Page 110 - Şeytanın Bir Silahı Romantizm
P. 110

ŞEYTANIN BİR SİLAHI: ROMANTİZM




              la ya şa nan şirk mo de li nin en sık ve yo ğun rast lan dı ğı iliş ki tü rü olan
              ka dın-er kek iliş ki le ri üze rin de özel lik le du ra ca ğız.

      108
                   İNSAN DÜNYEVİ DEĞERLERLE MUTLU OLMAZ,
                   İNSANI MUTLU EDEN SAMİMİ, DERİN ALLAH SEVGİSİDİR

                   ADNAN OKTAR: Mesela geliyor adam, elinde bir iki kilo çikola-
              ta yaptırmış, kız evine gidiyor, istemeye geliyor. Soruyorlar, "nerede
              okuyorsun, mühendis misin, doktor musun, paran var mı, evin var
              mı?" Niye sormuyorsunuz, "Allah’ın dinine hizmet ediyor musun?
              Takva mısın? Ne hizmet ettin şu ana kadar, Allah için neler yaptın?"

              Değil mi? "Bu yaşına gelmişsin, sen çok faydalı işler yapmış olman ge-
              rekiyor. Hangi insanın hidayetine vesile oldun, neler yaptın?" diye
              sormaları lazım ve onun takva olup olmadığının üzerinde durmaları
              lazım. İnsan ancak bundan mutlu olur. Yoksa arabayla, evle mutlu ol-
              sa her yer ev, araba dolu; yani onla insanlar mutlu olamaz. Evi ara-
              bası olup da bir sürü intihar eden insan var, bunalıma giren insan var.
              İnsan ancak Allah’ın zikriyle kalbi mutmain olur, Kuran’ın işaretidir

              bu. Kuran’ın ayetidir, şeytandan Allah’a sığınırım. Mümin kadın da
              daima cennetteki gibi derin tutkuyu arayacak, derin sevgiyi araya-
              cak. Allah’ın ruhuna koyduğu o derin gücü bulmaya çalışacak. Her
              kadının ruhunda şiddetli bir sevgi gücü vardır, tutku gücü. Bu ancak
              Allah’ın Resulü’nün yolunda ilerleyen, Kuran’a tam tabi olan, mümin

              muttaki insanla karşılaştığında, mümin kadından dışarı çıkabilecek
              bir güçtür. O, ruhunda bir kutu gibi durur onun, bir güç olarak durur,
              bir trafo gibi durur. Bu hiçbir şekilde işlemez normalde, yani ne ev-
              le, ne arabayla, ne parayla, ne tiple bu gücü ruhunda kadın hareke-
              te geçiremez. Ancak takvayla, Allah’tan çok korkan, çok akıllı bir
              insanla karşılaştığında kadının ruhunda bu güç ortaya çıkmaya baş-

              lar. Ve karşısındaki insan ne kadar akıllıysa, ne kadar takvaysa, ru-
              hundaki güç o kadar şiddetli, ona zevk vererek ortaya çıkar. İşte bu,
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115