Page 106 - Darwinizm Kuran ile Bağdaşmaz
P. 106
104 DARWINİZM KURAN İLE BAĞDAŞMAZ
konuşmuş ve hastaları mucizevi şekilde iyileştirmiştir.
Ayrıca Hz. İsa çamurdan kuş biçiminde bir şey yapıp, onun içi-
ne üfürdüğünde kuş Allah'ın dilemesiyle hayat bulmuş, canlanmış-
tır. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
İsrailoğullarına elçi kılacak. (O, İsrailoğullarına şöyle diyecek:)
"Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size ça-
murdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da
hemen Allah'ın izniyle kuş olur... (Al-i İmran Suresi, 49)
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan
nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşik-
te iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kita-
bı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş
biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfür-
düğünde bir kuş oluyordu"... (Maide Suresi, 110)
Bu kuş, hiçbir sebebe bağlı olmadan, Allah'ın dilemesi ve mu-
cizesiyle, can bulmaktadır. Cansız bir maddeden can sahibi olan
kuş, Yüce Allah'ın örneksiz, sebepsiz, üstün yaratışının örneklerin-
den biridir. Hz. İsa da, Allah'ın lütfettiği bu mucizeyle, evrimci dü-
şüncenin mantıksızlığını ve geçersizliğini gözler önüne sermekte-
dir. Bu, Allah'ın bir mucizesi ve evrime inanan bazı Müslümanların
göz ardı ettikleri önemli bir gerçektir.
Buna çok benzer bir başka örnek ise Hz. İbrahim'le ilgili bir ola-
yın haber verildiği bir ayette geçmektedir. Aşağıdaki ayette de
Allah'ın cansız varlıklara mucizevi şekilde can verdiği bildirilmek-
tedir. Allah yaratmak için hiçbir sebebe ihtiyaç duymayandır:
Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster"
demişti. (Allah ona:) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inan-
dım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört
kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir
parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana ko-
şarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hü-
küm ve hikmet sahibidir." (Bakara Suresi, 260)