Page 241 - Tarihi Bir Yalan Kabataş Devri
P. 241
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)
Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vardır: DNA, yalnız bir-
takım özelleşmiş proteinlerin (enzimlerin) yardımı ile eşlenebilir.
Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler doğrultu-
sunda gerçekleşir. Birbirine bağımlı olduklarından, eşlemenin mey-
dana gelebilmesi için ikisinin de aynı anda var olmaları gerekir. Bu
ise, hayatın kendiliğinden oluştuğu senaryosunu çıkmaza sokmak-
tadır. San Diego California Üniversitesi'nden ünlü evrimci Prof.
Leslie Orgel, Scientific American dergisinin Ekim 1994 tarihli sayısın-
da bu gerçeği şöyle itiraf eder:
Son derece kompleks yapılara sahip olan proteinlerin ve nükleik asit-
lerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal olarak
oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır. Ama bunların birisi olmadan
diğerini elde etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla insan, yaşamın
kimyasal yollarla ortaya çıkmasının asla mümkün olmadığı sonucuna
varmak zorunda kalmaktadır. 97
Kuşkusuz eğer hayatın kör tesadüfler neticesinde kendi kendi-
ne ortaya çıkması imkansız ise, bu durumda hayatın yaratıldığını
kabul etmek gerekir. Bu gerçek, en temel amacı Yaratılış'ı reddet-
mek olan evrim teorisini açıkça geçersiz kılmaktadır.
Ev ri min Ha ya li Me ka niz ma la r›
Darwin'in teorisini geçersiz kılan ikinci büyük nokta, teorinin
"evrim mekanizmaları" olarak öne sürdüğü iki kavramın da gerçek-
te hiçbir evrimleştirici güce sahip olmadığının anlaşılmış olmasıdır.
Darwin, ortaya attığı evrim iddiasını tamamen "doğal seleksiyon"
mekanizmasına bağlamıştı. Bu mekanizmaya verdiği önem, kitabı-
nın isminden de açıkça anlaşılıyordu: Türlerin Kökeni, Doğal
Seleksiyon Yoluyla...
239