Page 150 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 150

148                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

               Kuran'da verilen bu bilgi, din aleyhinde yürüttüğü onca ça-
            baya, kınanıp lanetlenerek cennetten kovulmasına rağmen,
            şeytanın da kendisini Allah'tan korkan biri olarak değerlendir-
            diğini ortaya koymaktadır. Şeytanın insanlara oynadığı oyun da
            işte yine bu düşünceyi temel almaktadır. Bu kimseler de
            Allah'tan çok korkup sakınan, halis niyetli samimi Müslümanlar
            olduklarını iddia ederler; ama bir yandan da haksızlığa uğradık-
            ları iddiasıyla içten içe Allah'ın adaletinden şüpheye düşerler
            (Allah'ı tenzih ederiz). Kimi zaman bu fikir içlerinde giderek
            büyüyerek onları kamil anlamda inkara sürükler. Fakat buna
            rağmen bir yandan da doğru yolda olduklarını iddia ederler.
            Ama Allah Furkan Suresi'nde bu kişilerin gerçek bakış açıları-
            nı ve ahlak yapılarını şöyle tanımlamaktadır:  "… Böylelikle
            onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler." (Furkan
            Suresi, 4)
               İlerleyen satırlarda şeytanın insanlara öğrettiği haksızlığa
            uğrama psikolojisinin hangi hasta mantıklarla ortaya çıktığına
            detaylı olarak değineceğiz. Ancak bundan önce şeytanın bu
            asılsız iddiasının geçersizliğini Kuran ayetleriyle ortaya koya-
            cağız.
                Allah insanları 'bir hurma çekirdeğindeki ipince bir
                iplik kadar' bile haksızlığa uğratmaz
               İmanı bildikleri halde şeytanın 'haksızlığa uğrama' telkinle-
            rinden etkilenen insanlar, bu konuyu sadece birkaç dakika için
            açık bir şuurla değerlendirseler, şeytanın oyunundaki çelişkiyi
            çok açık bir şekilde görebileceklerdir. Çünkü bir insanın aynı
            anda hem Allah'tan çok korkması hem de haksızlığa uğradığını
            düşünebilmesi mümkün değildir. Allah korkusu; Allah'a karşı
            çok derin bir sevgi, içli bir bağlılık ve sadakat demektir. Böyle
            bir insan Allah'ı tüm üstün sıfatlarıyla bilip tanır ve bundan do-
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155