Page 158 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 158

156                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

            söyledikleri her sözde bu kimselerin gizledikleri gerçek karak-
            terlerini biraz daha ortaya çıkarırlar. Bu durumda bu kişiler
            daha fazla delil vermemek için kendilerini daha çok gizlemek
            ve bundan dolayı içlerine kapanmak durumunda kalırlar. Bu da
            kötü ahlaklarını deşifre eden müminlere karşı öfke duymaları-
            na neden olmaktadır.
            ❖ Nefislerindeki, herşeyde haklı çıkma isteği çok yoğun olma-
            sına rağmen, Allah'ın yardımıyla her zaman müminlerin sözle-
            rinin ve iddialarının doğrulanması. Bu nedenle nefislerinin bu
            Kuran ahlakına aykırı isteklerine asla ulaşamamaları. Kendi ba-
            tıl düşüncelerinin ve şeytani mantıklarının darmadağın olup et-
            kisiz ve geçersiz hale getirilmesi.
            ❖ Hak ettiklerine inandıkları takdiri bir türlü toplayamamala-
            rı. Allah'ın bu nimeti yalnızca Kendisi'ne samimi iman edenle-
            re lütfettiğini görüp, Kuran'da bildirildiği gibi "asla ulaşama-
            yacakları bir büyüklük isteğine" (Mümin Suresi, 56) kapıl-
            dıklarını anlamaları. Bir yandan bu istekleri için mücadele ve-
            rip, bir yandan da bunu hiçbir zaman elde edemeyeceklerini
            için için bilmelerinden kaynaklanan derin bir öfke duymaları.
            ❖ Kendilerinden daha aşağı gördükleri insanların, güzel ahlak-
            larıyla ve samimiyetleri nedeniyle takdir toplayıp ön plana çık-
            maları. Kendilerinin ise daima bu insanların gölgesinde, geri
            planda kalmaları.
            ❖ Kendilerini çok beğendikleri için, her konuda söz sahibi ol-
            mak istedikleri halde, kendilerinden daha niteliksiz gördükleri
            -ama asıl üstünlük sahibi olan- insanların sözlerine uymak; on-
            ların tavsiyelerini öğütlerini dinlemek nefislerine çok ağır gelir.
            Ayrıca kendi eksiklerini görememiş ve bunlara çözüm bulama-
            mış olmaları ve buna karşın bu kimselerin kendilerine yol gös-
            termesi de kalplerinde gizli bir öfkeye neden olur.
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163