Page 161 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 161

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         159

                vese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden.
                Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine
                kuşku, kuruntu fısıldar); Gerek cinlerden, gerekse in-
                sanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım).
                (Nas Suresi, 1-6)
               Haksızlığa uğradıklarına kesin olarak inanan bu insanlar şey-
            tanın telkinleriyle iman edenler arasında hannaslık yaparlar.
            Kendi haklılıklarını ispatlayabilmek, gururlarını kurtarabilmek
            adına, müminler arasında kargaşa çıkartmaya, onları da kendi
            ruh hallerine çekmeye çalışmaktan hiç çekinmezler. Böyle sin-
            si bir çaba yürütmenin dünyadaki ve ahiretteki sonuçlarını hiç
            düşünmeden çirkin bir cesaret gösterirler. Müslümanca yaşa-
            maya gereği gibi niyet etmedikleri için neredeyse gösterdikleri
            her tavır, söyledikleri her söz yeni bir fitne yeni bir fesat arayı-
            şına yönelik olur. Bu durumları kendilerine söylendiğinde ve ta-
            vırlarının Kuran ahlakına uygun olmadığı hatırlatıldığında ise,
            şeytanın etkisiyle bunu da kabul etmezler. Tam tersine son de-
            rece iyi niyetli olduklarını söyleyerek kendilerini savunurlar.
            Amaçlarının asla fesat çıkarmak olmadığını tam tersine iyilik
            yapmak, hem kendilerini hem de başkalarını ıslah etmek, insan-
            lara faydalı olmak olduğunu söylerler:
                ... sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştır-
                maktan başka bir şey istemedik" diye Allah'a yemin
                ederler? (Nisa Suresi, 62)
               Ancak Allah öne sürdükleri bu mantığın doğru olmadığını,
            asıl amaçlarının "fitne çıkarmak" olduğunu şöyle bildirir:
                Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildi-
                ğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler. Bilin ki;
                gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda de-
                ğildirler. (Bakara Suresi, 11-12)
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166