Page 184 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 184

182                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

               Oysa Darwin'in kitabının yayınlanmasından beş yıl sonra, ünlü
            Fransız biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluşturan bu inancı
            kesin olarak çürüttü. Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler so-
            nucunda vardığı sonucu şöyle özetlemişti:
                "Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin olarak ta-
                rihe gömülmüştür." (Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolution and
                The Origin of Life, New York: Marcel Dekker, 1977, s. 2)
               Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur'ün bulgularına karşı
            uzun süre direndiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin karma-
            şık yapısını ortaya çıkardıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği
            iddiasının geçersizliği daha da açık hale geldi.


               20. Yüzyıldaki Sonuçsuz Çabalar

               20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü
            Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu yıllarda orta-
            ya attığı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana ge-
            lebileceğini ispat etmeye çalıştı. Ancak bu çalışmalar başarısızlıkla
            sonuçlanacak ve Oparin şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı:
                "Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tümünü içine alan en
                karanlık noktayı oluşturmaktadır." (Alexander I. Oparin, Origin of
                Life, (1936) New York, Dover Publications, 1953 (Reprint), s.196)
               Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni konusunu
            çözüme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar. Bu deneylerin
            en ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller tarafından 1953 yılın-
            da düzenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia et-
            tiği gazları bir deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma
            enerji ekleyerek, proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik
            molekül (aminoasit) sentezledi. O yıllarda evrim adına önemli bir
            aşama gibi tanıtılan bu deneyin geçerli olmadığı ve deneyde kulla-
            nılan atmosferin gerçek dünya koşullarından çok farklı olduğu,
            ilerleyen yıllarda ortaya çıkacaktı. ("New Evidence on Evolution of
            Early Atmosphere and Life", Bulletin of the American Meteorological
   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189