Page 189 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 189
Darwinizm'in Çöküflü 187
de kabul ettiği gibi, "tek başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek biz-
lere doğada hiçbir "evrim mekanizması" olmadığını göstermektedir.
Evrim mekanizması olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç
yaşanmış olamaz.
Fosil Kayıtları: Ara Formlardan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisine göre bütün canlılar birbirlerinden türemişlerdir.
Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine dönüşmüş ve
bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre bu dönü-
şüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsamış ve
kademe kademe ilerlemiştir.
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız
"ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir
yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sü-
rüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşır-
ken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar
ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için
de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte ya-
şamış olduklarına inandıkları bu teorik yaratıklara "ara-geçiş for-
mu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların
sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gere-
kir. Ve bu ucube canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında
rastlanması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıkla-
mıştır:
Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş çeşit-
leri mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının kanıtla-
rı da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir. (Charles Darwin, The
Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University
Press, 1964, s. 179)