Page 44 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 44

LÂSİYYEMALAR                                                                                                     47

          den  münezzehtir.  Ve  aynı  zamanda,  o  Hakikatı  ihbar  eden  Ehl-i
          Hakikat  ve  Enbiya  ve  Evliya  ve  Asfiya  Cemaatlerine  Kâinat  bütün
          Âyâtıyla, Kelimatıyla zahir olarak ihbarlarını teyid ve takviye ediyor.
          Ey insan! Bu haberden daha doğru bir haber ve bu sözden daha doğru
          bir söz var mıdır?

                 Ve keza bu Âlemin Mutasarrıfı, dar ve muvakkat şu arz mey-
          danında, Âlem-i Âhiretin büyük meydanının çok misallerini, nümune-
          lerini her vakit gösteriyor.
                 Ezcümle:  Bahar  mevsiminde  arzın  sathında  yapılan  nebatî
          haşirlere  dikkat  lâzımdır.  Evet  altı  gün  zarfında,  o  karışık  nebatatın
          tohumlarından  ölmüş,  çürümüş,  kaybolmuş  olan  cesedleri  galatsız,
          haltsız  kema-fi-s  sâbık  inşa  ve  iade  etmekle,  arz  meydanında  nebatî
          Haşirleri  yapan  Kudret,  Semavat  ve  Arzı  altı  günde  halketmesinden
          âciz değildir. Ve o Kudrete nazaran göz işareti kadar kolay olan Haşr-i
          İnsanîyi yapmamak imkânı var mıdır? Evet haşr-i nebatîde kelimeleri,
          yazıları tamamen silinmiş üçyüz bin kadar sahifeleri, birlikte, bilâ-halt
          ve bilâ-galat kısa bir zamanda eski yazılarını iade eden bir Kudrete, tek
          bir sahifeden ibaret bulunan Haşr-i İnsanî ağır gelir mi? Hâşâ!
                 İşte o Kudret Sahibi, Lisan-ı Kur'an ile emrettiği

                   ِ
                                                         ِ
                           ِ
               ِ يِحمَل     كلذ  َّ ى  ِ      نا    اتِوم    دعب     ضرَلاْا     ِ يِح ُ ْ      ي   في      َك  ِ   لِلّا     تمحر   ِ  راثآ  ِ ٓ      ا  ى لٰ      رُظناف
                  َ
                                                      ه
                                                                  َ
                                                                        ْ ْ َ
                               َ َ
                          َ ْ َ
                                                           َ ْ َ
                                   َ ْ
                                ْ
             ْ ُ
                                                َ ْ
                                   ٍ ي
                                ري  َ      دق   ءشَ   لُك   ِ   َ   ى لٰع    وهو    ى تومْلا
                                                      ْ َ
                                               َ ُ َ
                                             َ
                                        ِّ
                              ٌ
                                     ْ
          Âyet-i  Kerimesi  bu  mes'elenin  Hakikat  olduğuna  sarahat  ile  şehadet
          ediyor.
                 Ey  Aziz  Arkadaş!  Cenab-ı  Hakk'ın  şu  tasarrufatından  ve
          Şuunatından  anlaşıldı  ki,  arz  meydanında  yapılan  nebatî  Haşirler  ve
          neşirler  ve  sair  içtima  ve  iftiraklar  maksud-u  bizzât  değildir.  Çünki
          öteki Âlemin Meydan-ı Kebirinde yapılan o büyük ve mühim ihtifaller
          ile kısa bir zamanda yapılan şu cüz'î gayr-ı sabit bu semereler arasında
          münasebet  yoktur.  Ancak  bu  cüz'î  semereler,  bir  takım  misal  ve
          nümunelerdir  ki,  bunların  suret  ve  neticelerine  o  mecma-i  kebirde
          muameleler  tatbik  ve  icra  edilsin.  Demek  bu  fâni  şeylerin  suretleri  o
          Âlemde Bâki Semereleri meyve verecektir.
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49