Page 138 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 138

136         DÜNYA HAYATINDA TÜM ZEVKLERİ TÜKETENLER


            davranışlarla ve güzel ahlakla karşılık vermek cahiliye insanları-
            nın çoğunun uygulamadığı tavırlardır. Onuru daha çok para,
            mal mülk, itibar sahibi olmakla, kibir yapmakla, söylenen bir
            sözün altında kalmamakla, insanlara yukarıdan bakarak, sahip
            olduklarıyla üstünlük taslayarak elde edebileceklerini sanırlar.
               Peki iffet, onur, vakar gibi erdemlerin yitirilip bunların yeri-
            ne maddi değerlerin önem kazandığı bir dünya bu insanları
            nasıl bir hayata sürükler?
               Herşeyden önce ahlaki dejenerasyon insanlara sandıkları
            gibi özgürlük ya da rahatlık getirmez. Tam tersine sınır tanı-
            mayan, hayatı en uç noktalarda yaşayan, manevi değerleri,
            insanı insan yapan özellikleri hiçe sayan insanların yaşadığı bir
            toplum modeli bu kimseleri büyük bir kaosa ve boşluğa sürük-
            ler. Sapkın akımların peşi sıra giderek hayatlarını mahveden,
            uyuşturucu bağımlısı olup intihara kadar varan şiddet eylemle-
            rinde bulunan gençlerin durumu, bu kaosun sadece küçük
            çaplı örnekleridir. Ve tüm bunlar bu insanların ruhlarında yaşa-
            dıkları boşluk nedeniyledir.
               İffete, vakara, onura önem vermeyen, güzel ahlaka, insani
            erdemlere ihtiyaç duymadan yaşayabileceklerini zanneden bu
            insanlar manevi anlamda olduğu kadar fiziksel olarak da büyük
            bir çöküntüye uğrarlar. Ruhlarındaki bu boşluk yüz ifadelerine,
            bakışlarına, konuşmalarına, tavırlarına da yansır. Fiziksel olarak
            her ne kadar üstün özelliklere sahip olurlarsa olsunlar, bunla-
            rın her biri etkisini kaybeder. Yüzünün hatları belki çok güzel-
            dir ama bakan bir insanın kalbinde bir etki ya da heyecan uyan-
            dırmaz. Çünkü bir insanın ruhunda bir anlam kalmadığında, bu
            boşluk yüzüne de yansır. Gözlerinde boş, anlamsız, mat ve ölü
            bir bakış oluşur. Bu insanın manevi derinliğinin, ruhi zenginliği-
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143