Page 139 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 139
Harun Yahya (Adnan Oktar) 137
nin olmadığı dışarıdan bakanlar tarafından hemen anlaşılır.
Böyle insanların tüm yaşamlarına, birbirlerinde gerçekten
sevmeye, saygı duymaya, sadakat göstermeye değecek özellik-
ler olmadığını içten içe bilmenin verdiği ruhsuzluk hakimdir.
Böyle olunca da ne gerçekten sevebilir, ne gerçek anlamda
dost olabilir, ne de birbirlerine gerçek anlamda değer verebi-
lirler.
İşte tüm bunlar cahiliye insanlarının Kuran ahlakını yaşama-
ya yanaşmamalarının sonuçlarındandır. Allah korkusunun
olmadığı, insanların vicdanlarını kullanmadıkları, güzel ahlaka
ve bunun getirdiği insani değerlere önem vermedikleri bir
anlayışta böyle sonuçların ortaya çıkması son derece olağan-
dır. Kuran ahlakı insanların bu sıkıntılarına son verebilecek tek
çözümdür. Sevmek, sevilmek, mutlu olmak, dünya hayatının
güzelliklerinden zevk almak, ancak Allah'ın belirlediği güzel
ahlaka göre yaşamakla mümkündür.
Cahiliye insanlarının hiç tatmadıkları bir zevk:
"Allah'ın rızası için yaşamak"
Yaşamlarını dünya hayatının peşinde koşarak tüketen cahi-
liye insanlarının kaybettikleri zevklerin biri de, Allah'ın rızasına
uygun hareket etmenin, O'nun sevgisini, dostluğunu ve yakın-
lığını ummanın verdiği derin heyecandır. Bu, birçok cahiliye
insanının hayatları boyunca hiç farkına varamadıkları ve hiç tat-
madıkları çok derin bir duygudur. Bir insanın en yakın dostu,
yegane yardımcısı ve destekçisi, asıl sevdiği ve tüm hayatını
rızasını kazanmaya adadığı Rabbimiz Allah’tır. İman eden bir
insan, uyandığı andan itibaren tüm vaktini Allah'ın beğeneceği
bir ahlak gösterebilmek, O'nun sevgisini kazanabileceği davra-