Page 168 - Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin Yanılgıları
P. 168

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin Yan›lg›lar›


                                        3. Sözde genlere ba¤l› olarak kurulan filo-
                                genetik a¤açlar hem kendi içlerinde hem de di¤er
                               filogenetik a¤açlarla çeliflkilidir.



                                    1. Mutasyona daha elveriflli olan gen bölge-
                              leri, evrimcilerin sözde genler hakk›ndaki iddiala-
                              r›n› geçersiz k›lmaktad›r
                                   Birçok gende ve sözde gende "popüler mutas-
                                                                            29
                                 yonel noktalar" bulundu¤u tespit edilmifltir. Bu-
                                   nun anlam› fludur: DNA dizilerinin baz› bölge-
                                   leri, mutasyona u¤ramaya di¤erlerine göre da-
                                 ha elverifllidir ve bunlar organizma üzerinde etki-
                                 si olmayan mutasyonlard›r. Dolay›s›yla, farkl›

                                 canl›lar›n DNA's›nda bu bölgelerin mutasyona
                                 u¤ram›fl olmas› ve ayn› nükleotidlerin de¤iflmesi
                           olas› bir durumdur. S›rf bu benzer mutasyonlar dolay›-
                       s›yla bu canl›lar›n ortak bir atadan türediklerini iddia etme-
                       nin bir mant›¤› yoktur. 30
                            2. Fonksiyonsuz oldu¤u iddia edilen sözde genlerin
                        fonksiyonlar› oldu¤una dair deliller giderek artmaktad›r

                             Evrimcilerin, sözde genleri evrim teorisine delil ola-
                        rak göstermelerinin nedeni, bu genlerin ifllevsiz olduklar›-
                      n› varsaymalar›d›r. Ancak, baflta da belirtti¤imiz gibi ifllevsiz
                      olduklar› san›lan birçok sözde genin gerçekte ifllevsel oldu¤u
                       anlafl›lm›flt›r. Bu yöndeki deliller ise giderek artmaktad›r.
                        Ayr›ca, baz› bilim adamlar›n›n da belirtti¤i gibi, herhangi
                        bir deney ortam›nda bu DNA dizilerini protein kodlarken
                         gözlemlememifl olmak, onlar›n böyle bir yetenekleri ol-










                                              166
   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173