Page 249 - Risale-i Nur - Şualar
P. 249

11.  ŞUÂ – MEYVE   RİSALESİ                                                                                             251


           çirkinliğini göstermek hikmetiyle Fermanında gayet hiddet ve şiddetle o
           cinayeti ve cezasını değil bin defa, belki milyonlar ve milyarlar ile tek-
           rar  etse,  yine  israf  ve  kusur  değil  ki,  bin  seneden  beri  yüzer  milyon
           insanlar hergün usanmadan kemal-i iştiyakla ve ihtiyaçla okurlar.

              Evet hergün, her zaman, herkes için bir Âlem gider, taze bir Âlemin
           kapısı  kendine  açılmasından,  geçici  herbir  Âlemini nurlandırmak için


                                       ِ
                                             َٓ ِ
           ihtiyaç  ve  iştiyakla  ٌللّاٌَّلاٌ هٰلا   Cümlesini  bin  defa  tekrar  ile  o
                                             ٌ َل ٌ
                                 ه ٰ
                                         َ
                                                  ِ
                                                      َٓ ِ
           değişen perdelerin  herbirisine  bir ٌللّاٌَّلاٌهٰلا  ı bir lâmba yaptığı gibi,
                                                       ٌ َل ٌ
                                                   َ
                                            ه ٰ
           öyle  de:  O  kesretli,  geçici  perdeleri  ve  o  tazelenen  seyyar  Kâinatları
           karanlıklandırmamak  ve  âyine-i  hayatında  in'ikas  eden  suretlerini
           çirkinleştirmemek  ve  lehinde  şahid  olabilen  o  misafir  vaziyetleri
           aleyhine  çevirmemek  için,  o  cinayetlerin  cezalarını  ve  Padişah-ı
           Ezelî'nin şiddetli ve inadları kıran tehdidlerini Kur'anı okumakla takdir
           etmek ve nefsinin tuğyanından kurtulmaya çalışmak Hikmetiyle, Kur'an
           gayet manidar tekrar eder ve bu derece kuvvet  ve şiddet ve tekrar ile
           Tehdidat-ı Kur'aniyeyi hakikatsız tevehhüm etmekten, şeytan bile kaçar.
           Onları  dinlemeyen  münkirlere  Cehennem  azabı  Ayn-ı  Adalettir,  diye
           gösterir.

              Hem meselâ: Asâ-yı Musa gibi çok Hikmetleri ve Faideleri bulunan
           Kıssa-i  Musa'nın  (A.S.)  ve  sair  Enbiyanın  (A.S.)  kıssalarını  çok
           tekrarında,  Risalet-i  Ahmediyenin  (A.S.M.)  Hakkaniyetine  bütün
           Enbiyanın  Nübüvvetlerini  bir  hüccet  gösterip  onların  umumunu  inkâr
           edemeyen,  bu  Zâtın  Risaletini  Hakikat  noktasında  inkâr  edemez
           Hikmetiyle  ve  herkes  her  vakit  bütün  Kur'anı  okumaya  muktedir  ve
           muvaffak olamadığından herbir uzun ve mutavassıt Sureyi birer küçük
           Kur'an  hükmüne  getirmek  için  ehemmiyetli  Erkân-ı  İmaniye  gibi  o
           Kıssaları  tekrar  etmesi,  değil  israf,  belki  Mukteza-yı  Belâgattır  ve
           Hâdise-i  Muhammediye  (A.S.M.)  bütün  benî-Âdemin  en  büyük
           Hâdisesi ve Kâinatın en azametli Mes'elesi olduğunu Ders vermektir.

              Evet Kur'anda Zât-ı Ahmediyeye (A.S.M.) en büyük makam vermek
                                                      ٌ
           ve  dört  Erkân-ı İmaniyeyi  içine   almakla     ٌللّاٌَّل ِ ٌ اٌهٰلا َٓ ِ  ٌ َل ٌ    Rüknüne
                                                               َ
                                                       ه ٰ
   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253   254