Page 421 - Risale-i Nur - Şualar
P. 421

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             423

           Sıra
           No.  HATALAR                        CEVABLARI
           Ehl-i İman       demiş: O vazifeperver Müslümanlar Nurlara zarar
           hakkındaki       vermeyen  ve  istifade  eden  adliye  memurları  beni
           ifsadatına karşı   i'damla  mahkûm  etseler,  hakkımı  onlara  Helâl
           Kur'an'ın        ederim  deyip,  mümkün  olduğu  kadar  musalaha-
           Hakikatları ile   kârane  onların  vazifelerine  dokunacak  harekâttan
           mukabele ettiği   çekinen  bir  münzevi  ve  garib  adam  hakkında  bu
           bir komite yoktur.   ittiham  büyük  bir  günah  ve  bir  iftiradır.  Halbuki
           Belki onu tazyik   Said'i  bilenler  bilirler  ki,  mümkün  olduğu  kadar
           eden bir kısım   tekfirden  çekinir.  Hattâ  sarih  küfrü  bir  adamdan
           memurlara zındık   görse  de,  yine  tevile  çalışır.  Onu  tekfir  etmez.  Her
           ve münafık diyor.
                            vakit  hüsn-ü  zan  ile  hareket  ettiği  halde  ona  bu
                            ittihamı  yapan  elbette  kendisi  o  ittiham  ile  tam
                            müttehemdir.

                                   Hem  gizli  düşmanı  ve  ifsad  komitesi  yok
                            demesi öyle bir yalandır ki, komünist ve mason ve
                            taşnak gibi çok komiteler lisan-ı hal ile; bu iftiradır,
                            biz  meydandayız  derler.  Ve  otuz  seneden  beri  em-
                            salsiz bir tarzda Said'in başına gelen elîm hâdiseler,
                            hususan bu on ay tecrid-i mutlak ve Said'in herşeyi
                            bırakıp  bütün  kuvvetiyle  Kur'an  için  o  mütecaviz
                            Din  düşmanlarına  karşı  yüz  Nur  Risaleleriyle
                            galibane  çalışması,  o  yalan  davayı  yüz  hüccetle
                            tekzib eder.

                                   Hem  iddiacının  "Onu  zehirleyen  olmamış."
                            demesi,  öyle  bir  hatadır  ki,  o  daima  Said  ile
                            bulunmak  ve  sergüzeşte-i  hayatına  tamamen
                            muttali  olmakla  ancak  o  menfî  hükmünü  isbat  ve
                            yirmi  sene  koltuğum  altında  işleyen  ve  görenler
                            hayret  eden  ve  aşılamakla  olan  zehir  çıbanı  ve
                            yanımda  bulunan  dostların  görerek  şehadetleriyle
                            hem Kastamonu'da, hem Denizli hapsinde, hem
   416   417   418   419   420   421   422   423   424   425   426