Page 480 - Risale-i Nur - Şualar
P. 480

482                                                                                                                                   ŞUÂLAR


          ziyade  Nurlardaki  Teselliye  muhtaçtırlar  ve  adliyeciler,  memurlardan
          ziyade Nur Kaidelerine ve sair kudsî Kanunlarına ihtiyaçları var ve madem
          Nur  Nüshaları  pek  kesretle  hariçteki  Vazifenizi  görüyorlar  ve  Fütuhatları
          tevakkuf  etmiyor  ve  madem  burada  herbir  fâni  saat,  bâki  İbadet  saatleri
          hükmüne  geçer,  elbette  biz  bu  hâdiseden  -mezkûr  noktalar  için-  kemal-i
          Sabır ve Metanet içinde mesrurane şükretmemiz lâzımdır. Denizli hapsin-
          de Teselli  için yazdığımız bütün o küçük Mektubları size de aynen tek-
                               ِ
                        للّٰا
          rar  ederim.   ءااش  نا o  Hakikatlı  Fıkralar sizi de müteselli ederler.
                          َ ه
                              ْ َ
                      ُ

                                          * * *


                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              Evvelâ: Hadsiz Şükür ederim ki: Risale-i Nur'un hakikî sahibleri olan
          Müftüler, Vaizler, İmamlar, Hocalardan manevî Kahramanlar meydana çık-
          tılar. Şimdiye kadar Nur'un fedakârları; gençler, mektebliler, muallimler idi.

          Bin  للّٰا    َكراب Edhem, İbrahimler, Ali Osmanlar Ehl-i Medresenin yüzlerini
             ُ ه
                   َ َ
          ak ettiler, çekingenliklerini cesarete çevirdiler.

              Sâniyen: Hâlisane faaliyetlerinden ve heyecanlarından neş'et eden bu
          hâdiseden teessüf etmesinler. Çünki Denizli hapsi netice itibariyle, ihtiyat-
          sız hareket edenleri tebrik ettirdi. Zahmet pek az, faide-i maneviye pek çok
                         ِ
          oldu.   للّٰا   ءااش   نا  bu  üçüncü  Medrese-i  Yusufiye,  ikinciden  geri  kalma-
                        ْ َ
               ُ ه
                   َ
          yacak.

              Sâlisen:  Meşakkat  derecesinde  Sevabın  ziyadeleşmesi  cihetinde,  bu
          şiddetli  hale  şükretmeliyiz.  Vazifemiz  olan  Hizmet-i  İmaniyeyi  İhlasla
          yapmağa  çalışmalı;  Vazife-i İlahiye olan muvaffakıyet ve hayırlı neticeleri

                                                  ِ
          vermek  cihetine  karışmamalıyız.  اهزمحَا روم   ُلْا     يخ deyip  bu çilehane-
                                                           َ
                                           َ ُ َ ْ
                                                    ُ
                                                         ُ ْ
          deki sıkıntılara Sabır içinde şükret-meliyiz. Amelimizin makbuliyetine bir
          alâmet  ve  kudsî  Mücahedemizin  imtihanında  tam  bir  şehadetname
          almamıza bir emaredir bilmeliyiz.

                                          * * *
   475   476   477   478   479   480   481   482   483   484   485