Page 500 - Risale-i Nur - Şualar
P. 500
502 ŞUÂLAR
هناحبس همساب
ِ ِ
ِ
ْ
ُ َ َ ْ ُ
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
ِ
ا للّٰ
E v v e l â : هراتخا اميف ۪ يخْلَا Sırrıyla, ءااش نا mahkeme-
ا
للّٰ
َ ه
َ
ْ َ
ُ َ َ ْ
ُ ه
َ
ُ
ُ ْ
mizin te'hirinde ve tahliye olan Kardeşlerimizin yine mahkeme
gününde burada bulunmalarında büyük hayırlar var.
Evet Risale-i Nur'un mes'elesi; Âlem-i İslâmda, hususan bu mem-
lekette küllî bir ehemmiyeti bulunduğundan böyle heyecanlı toplama-
lar ile umumun nazar-ı dikkatini Nur Hakikatlarına celbetmek lâzım-
dır ki, ümidimizin ve ihtiyatımızın ve gizlememizin ve muarızların
küçültmelerinin fevkinde ve ihtiyarımızın haricinde böyle şaşaa ile
Risale-i Nur kendi Derslerini dost ve düşmana aşikâren veriyor. En
mahrem Sırlarını en nâmahremlere çekinmeyerek gösteriyor. Madem
Hakikat budur, biz küçücük sıkıntılarımızı kinin gibi bir acı ilâç bilip
Sabır ve şükretmeliyiz, "Yâhu bu da geçer" demeliyiz.
S â n i y e n : Bu Medrese-i Yusufiye'nin nâzırına yazdım: Ben
rusya'da esir iken, en evvel bolşevizm'in fırtınası hapishanelerden başladığı
gibi, fransız ihtilâl-i kebiri dahi en evvel hapishanelerden ve tarihlerde
serseri namıyla yâdedilen mahpuslardan çıkmasına binaen; biz Nur
Şakirdleri, hem Eskişehir, hem Denizli, hem burada mümkün oldukça
mahpusların ıslahına çalıştık. Eskişehir ve Denizli'de tam faidesi görüldü.
Burada daha ziyade faide olacak ki, bu nazik zaman ve zeminde Nur'un
Dersleriyle geçen fırtınacık (Haşiye) yüzden bire indi. Yoksa ihtilaftan ve
böyle hâdiselerden istifade eden ve fırsat bekleyen haricî muzır cereyanlar,
o baruta ateş atıp bir yangın çıkacaktı.
Said Nursî
* * *
------------------
(Haşiye): Bu fırtına ise Afyon hapsinde bir isyan çıktı, hiç bir Nur Talebesi
karışmadı.