Page 501 - Risale-i Nur - Şualar
P. 501

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             503

                                               ِ ِ
                                                   ِ
                                         هناحبس همساب
                                       ُ َ َ ْ ُ  ْ
               Aziz,  Sıddık,  Sarsılmaz,  Sıkıntıdan  Usanıp  Bizlerden  Çekilmez
           Kardeşlerim!

               Şimdi  maddî,  manevî  bir  sıkıntıdan  nefsim  sizin  hesabınıza  beni
           mahzun  eylerken,  birden  Kalbe  geldi  ki;  hem  senin,  hem  buradaki
           Kardeşlerin tek birisiyle yakında görüşmek için bu zahmet ve meşakkatin
           başka  surette  on  mislini  çekseydiniz  yine  ucuz  olurdu.  Hem  Nur'un
           takvadarane ve riyazetkârane meşrebi, hem umuma ve en muhtaçlara
           hattâ  muarızlara  Ders  vermek  mesleği,  hem  dairesindeki  Şahs-ı
           Manevîyi konuşturmak için eski zamanda Ehl-i Hakikatın senede hiç
           olmazsa bir-iki defa içtimaları ve sohbetleri gibi; Nur Şakirdlerinin de,
           birkaç  senede  en  müsaid  olan  Medrese-i  Yusufiye'de  bir  defa
           toplanmalarının  lüzumu  cihetinde  bin  sıkıntı  ve  meşakkat  dahi  olsa
           ehemmiyeti  yoktur.  Eski  hapislerimizde  birkaç  zaîf  Kardeşlerimizin
           usanıp Daire-i Nuriyeden çekinmeleri onlara pek büyük bir hasaret oldu ve
           Nurlara  hiç  zarar  gelmedi.  Onların  yerine  daha  metin,  daha  muhlis
           Şakirdler  meydana  çıktılar.  Madem  dünyanın  bu  imtihanları  geçicidir,
           çabuk  giderler.  Sevablarını,  meyvelerini  bizlere  verirler.  Biz  de  İnayet-i
           İlahiyeye itimad edib Sabır içinde şükretmeliyiz.
                                                                      Said Nursî
                                           * * *

                                               ِ ِ
                                                   ِ
                                         هناحبس  همساب
                                                  ْ
                                       ُ َ َ ْ ُ
               Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

               E v v e l â : Son iki parçayı ya eski harf veya makine harfiyle bera-yı
           malûmat  gayr-ı  resmî  mahkeme  reisine  münasib  gördüğünüz  bir  ciddî
           adamla verdiğiniz vakit ayrı bir pusula da ona yazınız ki; Said size teşekkür
           eder, der: "Pencereleri açtılar. Fakat hiçbir Kardeşim ve hizmetçilerime, ya-
           nıma gelmeğe müddeiumumî müsaade vermiyor. Hem zâtınızdan çok rica
           eder ki, mahkemede bulunan mu'cizatlı ve antika Kur'anını ona veriniz ki
           bu  mübarek  Aylarda  okusun.  O  hârika  Kur'anından  üç  cüz'ü  Diyanet
           Riyaseti'ne nümune için göndermişti, tâ fotoğrafla tab'ına çalışsınlar. Hem
           onun  ile  beraber  Risale-i  Nur'un  mahkemedeki  Mecmualardan  birisini
           sizden  istiyor  ki,  bu  tecrid-i  mutlakta  ve  yalnızlıkta  ve  şiddetli  sıkıntı-
           larında  mütalaasıyla  bir  medar-ı  Tesellisi  ve  bir  arkadaşı  olsun.  Zâten  o
           Mecmualar üç-dört mahkeme gördükleri ve ilişmedikleri gibi;
   496   497   498   499   500   501   502   503   504   505   506