Page 502 - Risale-i Nur - Şualar
P. 502

504                                                                                                                                   ŞUÂLAR


          Hacıların şehadet ve müşahedeleriyle, o büyük Mecmuaları hem Mekke-i
          Mükerreme'de,  hem  Medine-i  Münevvere'de,  hem  Şam-ı  Şerif'te  ve  Ha-
          leb'de, hem Mısır Câmi-ül Ezher'indeki büyük Âlimler çok takdir ve tahsin
          edib hiç tenkid ve itiraz etmemişler.
                                                                     Said Nursî
                                          * * *

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              Hizb-i Nurî'den Feyzilerin yanında iki Nüsha var. Eğer onlara lüzum
          yoksa, birisi bana gönderilsin veya Mehmed Feyzi daha bir Nüshayı yaz-
          sın. Hem Ramazaniye Risalesi ve matbu' Âyet-ül Kübra burada bulunmak
          lâzımdır. Mabeyninizdeki gerginliği çabuk tamir ediniz. Sakın, sakın az bir
          inhiraf  Nur  Dairesine  pek  büyük  zararı  olacak.  Sıkıntıdan  gelen  hislere
          kapılmayınız. Sobamın patlaması bu musibete işaret idi.

                                                                     Said Nursî
                                          * * *

              Az iz, Sıddık Kardeşlerim Hüsrev ve Mehmed Feyzi, Sabri!

              Ben  sizlere  bütün  kanaatımla  itimad  edib  istirahat-ı  kalble  kabre
          girmek ve Nurların selâmetini size bırakmak bekliyordum  ve hiç bir şey
          sizi birbirinden ayırmayacak biliyordum. Şimdi dehşetli bir plânla, Nur'un
          Erkânlarını  birbirinden  soğutmak  için  resmen  bir  iş'ar  var.  Madem  sizler
          lüzum olsa birbirinize hayatınızı, Kuvvet-i Sadakatınız ve Nurlara şiddetli
          alâkanızın muktezası olarak feda edersiniz. Elbette gayet cüz'î ve geçici ve
          ehemmiyetsiz  hissiyatınızı  feda  etmeğe  mükellefsiniz.  Yoksa  kat'iyyen
          bizlere  bu  sırada  büyük  zararlar  olacağı  gibi,  Nur  Dairesinden  ayrılmak
          ihtimali var diye titriyorum. Üç günden beri hiç görmediğim bir sıkıntı beni
          tekrar sarsıyordu. Şimdi kat'iyyen bildim ki, göze bir saç düşmek gibi az
          bir nazlanmak sizin gibilerin mabeyninde Hayat-ı Nuriyemize bir bomba
          olur.  Hattâ  size  bunu  da  haber  vereyim:  Geçen  fırtına  ile  bizi  alâkadar
          göstermeğe  çok  çalışılmış.  Şimdi,  mabeyninizde  az  bir  yabanilik  atmağa
          çabalıyorlar. Ben sizin hatırınız için herbirinizden on derece ziyade zahmet
          çektiğim halde, sizden hiç birinizin kusuruna bakmamağa karar verdim. Siz
          dahi,  haklı  ve  haksız  olsa  benlik  yapmamak,  Üstadımız  olan  Şakirdlerin
          Şahs-ı Manevîsi namına istiyorum. Eğer o acib yerde beraber bulunmaktan
          gizli parmaklar karışıyorlar, biriniz Tahirî'nin koğuşuna gidiniz.
                                                                        Said Nursî
   497   498   499   500   501   502   503   504   505   506   507