Page 506 - Risale-i Nur - Şualar
P. 506

508                                                                                                                                   ŞUÂLAR


                                                ِ
                                     ِ
                                             ِ
                                                                   ِ ِ
                         ه   دمحب  حب   يُ َّلا ء َ شَ نم ناو               هناحبس  همساب
                                                                        ِ
                               ِ

                        ِ ۪
                            ِ
                         ْ َ
                                               ْ َ
                              ُ
                                        ْ
                                           ْ
                                َ ُ
                                                                      ْ
                                                           ُ َ َ ْ ُ

                          ا   مئاد ادبَا هتاَكر      و     ب  ِ   للّٰا  ةمحر و م   ُكيَلع    مَلِسلَا
                            ِ
                              َ   َ ُ ُ
                                                 ُ َ ْ َ َ ْ
                                                            ْ َ
                                              ه َ َ َ

                                                                ُ َّ

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              Mübarek Ramazan-ı Şerifinizi bütün Ruh u Canımızla tebrik ediyoruz.
          Cenab-ı Hak  bu  Ramazan-ı Şerifin Leyle-i Kadrini umumunuza bin aydan
                            ِ
          hayırlı  eylesin,   يمۤا.  Ve  seksen  sene  bir  ömr-ü  makbul  hükmünde
                          َ
                                    ِ
          hakkınızda kabul eylesin,  يمۤا.
                                  َ
              Sâniyen:  Bayrama  kadar  burada  kalmamızın  bizlere  çok  faidesi  ve
          Hayrı olduğuna kanaatım var. Şimdi tahliye olsaydık, bu Medrese-i Yusu-
          fiye'deki Hayırlardan mahrum kaldığımız gibi, sırf uhrevî olan Ramazan-ı
          Şerifi; dünya meşgaleleriyle huzur-u manevîmizi haleldar edecekti.

                                                ِ
                                       للّٰ
                                         ا

                                               ْ َ
         ُ ه  للّٰا  هراتخا   اميف ۪   يخ    َا   ْل  Sırrıyla   ء    اش ا   نا bunda da  hayırlı büyük sevinç-
                                           َ ه
             ُ َ َ ْ
                            َ
                      َ
                                       ُ
                          ُ ْ
          ler  olacak.  Mahkemede  siz  de  anladınız  ki,  hattâ  Kanunlarıyla  da  hiçbir
          cihetle bizi mahkûm edemediklerinden, ehemmiyetsiz, sinek kanadı kadar
          Kanunla  teması  olmayan  cüz'î  mektubların  cüz'î  hususiyatı  gibi  cüz'î
          şeyleri  medar-ı  bahsedib büyük  ve  küllî  Mesail-i Nuriyeye  ilişmeğe çare
          bulamadılar.  Hem  gayet  küllî  ve  geniş  Nur Talebeleri  ve  Risale-i  Nur'un
          bedeline yalnız şahsımı çürütmek ve ehemmiyetten iskat etmek bizim için
          büyük  bir  maslahattır  ki,  Risale-i  Nur  ve  talebelerine  Kader-i  İlahî
          iliştirmiyor.  Yalnız  benim  şahsımla  meşgul  eder.  Ben  de  size,  bütün
          dostlarıma  beyan  ediyorum  ki:  Bütün  Ruh  u  Canımla  hattâ  nefs-i
          emmaremle  beraber  Risale-i  Nur'un  ve  sizlerin  Selâmetine,  şahsıma
          gelen  bütün  zahmetleri  manevî  sevinç  ve  memnuniyetle  kabul
          ediyorum. Cennet ucuz olmadığı gibi.. Cehennem de lüzumsuz  değil.
          Dünya  ve  zahmetleri  fâni  ve  çabuk  geçici  olduğu  gibi,  bize  gizli
          düşmanlarımızdan gelen zulüm de Mahkeme-i Kübrada ve kısmen de
          dünyada yüz derece ziyade intikamımız alınacağından, hiddet yerinde
          onlara teessüf ediyoruz. Madem Hakikat budur. Telaşsız ve ihtiyat içinde
          kemal-i sabır ve şükürle, hakkımızda cereyan eden Kaza ve Kader-i İlahî
          ve  bizi  himaye  eden  İnayet-i  İlahiyeye  karşı  Teslim  ve  Tevekkülle  ve
          buradaki  Kardeşlerimizle  de  hâlisane  ve  tesellikârane  ve  samimane  ve
          mütesanidane      hakikî      bir      ülfet      ve      muhabbet     ve     sohbetle
   501   502   503   504   505   506   507   508   509   510   511