Page 508 - Risale-i Nur - Şualar
P. 508

510                                                                                                                                 ŞUÂLAR


          ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki manasız, lüzumsuz, zararlı,
          sıkıntılı, çirkin, geçici haller nazar-ı dikkatimizi celbedib Kalbimizi meşgul
          etmesin.  Sekizinci  Söz'de  bir  bahçeye  iki  adam,  biri  çıkar  biri  giriyor.
          Bahtiyarı bahçedeki çiçeklere, güzel şeylere bakar, safa ile istirahat eder.
          Diğer bedbaht, temizlemek elinden gelmediği halde çirkin, pis şeylere hasr-
          ı nazar eder, midesini bulandırır. İstirahata bedel sıkıntı çeker, çıkar gider.
          Şimdi  hayat-ı  içtimaiye-i  beşeriyenin  safhaları,  hususan Yusufiye  Medre-
          sesi  bir  bahçe  hükmündedir.  Hem  çirkin,  hem  güzel,  hem  kederli,  hem
          ferahlı  şeyler  beraber  bulunur.  Âkıl  odur  ki;  ferahlı  ve  güzel  şeylerle
          meşgul olup, çirkin, sıkıntılı şeylere ehemmiyet vermez,  şekva ve merak
          yerinde şükreder, sevinir.
                                                                     Said Nursî
                                          * * *

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              E  v  v  e  l  â  : Yarın  gece  Leyle-i  Kadir  olmak  ihtimali  çok  kuvvetli
          olmasından bir kısım Müçtehidler o Geceye Leyle-i Kadr'i tahsis etmişler.
                                                                              ِ
          Hakikî olmasa da, madem Ümmet o Geceye o nazarla bakıyor.  للّٰا  ءااش  نا
                                                                             ْ َ
                                                                         َ ه
                                                                     ُ
          hakikî hükmünde kabule mazhar olur.

              S â n i y e n : Sarsıntılı olan altıncıdaki Kardeşlerimizin istirahatlarını
          merak  ediyorum.  Bir  parmak  hariçten  hapse,  hususan  altıncıya  karışıyor,
          oradaki Kardeşlerimiz dikkat ve ihtiyat edib hiç bir şeye karışmasınlar.

              S â l i s e n : Avukata, reise okutmak için parçayı gönderdiniz mi?
          Hem  Halil  Hilmi,  vahdet-i  mes'ele  itibariyle  yalnız  Sabri'nin  değil,  belki
          umumumuzun  avukatıdır.  Ben  bu  nazarla  ona  bakıyorum.  Şimdi
          umumumuzun hesabına birinci avukatımıza tam yardım etsin.

              R â b i a n : Taşköprülü Sadık Bey'in Mukaddemesini istinsah için
          Sabri'ye vermiştim. Eğer yazılmışsa, tashihten geçen parça ona gönderile-
          cek. Yeni yazılan bir sureti bana gönderilsin. Hem Sadık'ın manzumeciği
          yanımda bir sureti var, sizde yoksa göndereceğim.

                                                                     Said Nursî
   503   504   505   506   507   508   509   510   511   512   513