Page 572 - Risale-i Nur - Şualar
P. 572
574 ŞUÂLAR
pek çok olan bolşevikliğin muzır fikirlerinin millet arasına girmesi ve buna
benzer vatan ve millete zararlı olan şeylere Risale-i Nur'un İmanî ve ahlâkî
olan Dersleriyle sed çeken ve bütün dünya Âlimleri tarafından tahsin ve
takdire lâyık olan Risale-i Nur'a ve Üstadıma müftehirane üç sene arasıra
hizmetim, Adalet huzurunda bir suç mu teşkil ediyor? Ve bu hususta yine
suç olarak gösterilen, hizmet için terziliğimi de terk ettiğimi yazıyor ki;
böyle Hak ve Hakikat ve Kur'an-ı Kerim'in hakikî bir Tefsiri olan Risale-i
Nur'a ve Üstadıma canımı dahi feda etsem, büyük bir suç sayılıp vatan
haini olarak mı tanınırım, sizden soruyorum?..
Sayın Reis Bey!..
Risale-i Nur'un bir kısım parçalarını okudum ve yazdım. Cenab-ı
Hakk'a hadsiz şükrolsun ki; öteden beri Kalbimde yaşayan İlme karşı
fevkalâde bir iştiyakla bu Risalelerden istifadeye başladım. Bunlarla pek
yakından alâkadar olduğum halde; içinde, ne halkı hükûmet aleyhine teşvik
ve ne de emniyeti bozacak ve gizli bir cem'iyet kurmağa dair hiçbir şey
görmediğim gibi, Üstadımdan da gerek Mehdiliğe ve Müceddidliğe ve
gerekse bu hareketlere dair hiçbir şey işitmedim. Risale-i Nur'un ve
Üstadımın ve biz Talebelerin yegâne gaye ve hizmetimiz; İslâmiyete,
hususan Türk milletine İman ve ahlâk cihetinde kudsî bir Hizmettir. Elbette
Risale-i Nur'a ve Hâdimlerine bu Hizmetleri için ilişmemek lâzımdır.
Bizim gaye ve maksadımız budur. Başka hiçbir şey değildir. Ve bu
Vazifemiz de Rıza-yı İlahî içindir. Zâten böyle bir Kudsî Vazifeyi dünyaya
ve dünya menfaatine âlet ederek yapmayız ve tenezzül etmeyiz. Böyle
Kalbinde İman ve Âhiret meşgalesinden başka hiçbir dünyevî maksad ve
gaye bulunmayan hâlis Nur Şakirdlerine, iddia makamının hiçbir zaman
hatırıma gelmeyen gizli cem'iyet kurmak ithamlarına tahammül
edemiyoruz.
İşte muhterem heyet-i hâkime! Sizin, biz Risale-i Nur Talebelerinin
gaye ve maksadlarını ve mahiyetlerini anladığınıza ve iddia makamının
bize isnad ettiği suçlarla alâkamızın olmadığına kanaat getirdiğinize
inanıyoruz. Bu vesile ile yüksek mahkemenizden ve vicdanlarınızdan
Kitablarımızın serbest olarak iadesini ve kendimizin beraetini taleb ederiz.
Afyon Cezaevinde mevkuf
Emirdağ'lı
Halil Çalışkan