Page 570 - Risale-i Nur - Şualar
P. 570

572                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          hiçbir cem'iyet ile alâkaları yoktur. Hattâ aynı isnadlarla birkaç sene evvel
          Bediüzzaman'la  beraber  çok  kimseler  Denizli  Ağır  Ceza  Mahkemesine
          verilip  muhakeme  edildikleri  ve  çok  inceden  inceye  tahkik  ve  ta'mik
          edildiği  vakit  bütün  Risaleler  dâhil  olduğu  halde  hep  beraber  beraet
          etmişlerdir.  Müellifi  ve  Eserleri  beraet  eden  bir  Te’lifatı  okumayı  ve
          okutmayı, devlet emniyetini ihlâl ve rejime hıyanet gibi çok ağır bir cürme
          delil  ve  sebeb-i  itham  olarak  göstermek,  ne  derece  îcab-ı  adalettir
          bilmiyorum; vicdanlarınıza havale ediyorum.

              2- Hem Bayezid'den bilmediğim bir kimse tarafından ben mevkuf iken
          gönderilen bir Risale de, sebeb-i ithamım arasındadır. Bu Risaleyi görme-
          dim.  İçindekilerden  bîhaberim.  Eğer  Risale-i  Nur  ise  kabul  ediyorum.
          Sizler  sorun  cevab  vereyim.  Yalnız  iddianamede  savcının  Mehdilikten
          bahsettiğini  öğrendim.  Halbuki  Üstadım  bu  gibi  isnadlardan  müberradır.
          Böyle bir şeyi lisanından duymadığımız gibi, Eserlerinde de görmedik. Ve
          Talebelerini, her fırsatta şahsına hürmet ve ta'zimden ve makam vermekten
          men'etmiş  ve  ta'zimkârane  Mektub  yazanları  dahi  takbih  etmiştir.  Bizler
          kendisini hubb-u câhtan müberra, zamanın en yüksek bir Âlimi ve bir ilm-i
          tahkik Hocası olarak biliyoruz.

                                                                                                            Mevkuf
                                                                                                          Hıfzı Bayram

                                          * * *

          [Emirdağlı Mustafa'nın Müdafaasıdır]

                             Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

              Makam-ı  iddianın,  Üstadım  Bediüzzaman'ın  mevhum  suçuna  beni
          iştirak ettirmesine karşı kısaca derim ki:

              İntisabımdan  zerre  kadar  pişman  olmayarak  Üstadıma  ve  Risale-i
          Nur'a yaptığım Hizmetim, ancak bir derya kadar Lütuf ve İhsana karşı bir
          damla  ile  mukabele  gibidir.  Nasılki  gayet  kıymetdar  elmas  hazinelerine
          sahib olmak yolunda küçük cam parçaları tereddüdsüz feda edilirse, Ebedî
          Hayatımı  kurtarmağa  vesile  olan  Risale-i  Nur  uğrunda  hayatımı  feda
          etmeğe  her  an  hazırım.  Uhrevî  ve  dünyevî  hadsiz  menfaatleri  tahakkuk
          eden Risale-i Nur'dan fâni ve ehemmiyetsiz hapislerin ve sıkıntıların hatırı
          için,  kısa  ve  dağdağalı  hayat-ı  dünyeviyeye  zarar  gelmemek  için  o
          Menfaat-ı Azîmeyi terketmek,
   565   566   567   568   569   570   571   572   573   574   575