Page 92 - Risale-i Nur - Şualar
P. 92
94 ŞUÂLAR
ِ
ِ
ِ
۪
ٌيحل ِ اصلاٌللّاٌدابعٌ ٰلٰعٌوٌانيَلعٌمَلاسلَا demesi, istikbalde muazzam
ٰ
َ
َ
َ َ َ ْ َ ه َّ
َّ
Ümmeti ve Ümmetinin Sâlihleri, Selâm-ı İlahîyi temsil eden İslâmiyete
mazhar olmasını ve İslâmiyetin umumî bir Şiarı olan Mü’minler
ortasındaki ٌمَلاسلاٌ كيَلعٌ وٌ كيَلعٌ مَلاسلَا umum Ümmet demesini
ْ َ َ َ
َ
ْ َ ه َّ
ه َّ
raciyane, daiyane Hâlıkından istediğini ifade ve ihtar eder. Ve o
Sohbette hissedar olan Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm, Emr-i İlahî ile O
Gece
ِ
َٓ ِ
ِ
ٌللّا ٌلوسرٌادمحمٌنَاٌدهشَاٌو ٌ ٌ ٌ ٌ للّاٌَّلاٌهٰلا ٌَل ٌنَاٌدهشَا demesi, bütün
ْ ه َ ْ
َّ
ه
ه ٰ
ٰ
َ
ه َ ْ َ
َ ً َّ َ ه
ه
Ümmet Kıyamete kadar böyle şehadet edeceğini ve böyle diyeceklerini
mübeşşirane haber verir. Ve bu Mukâleme-i Kudsiyeyi tahattur ile
Kelimelerin manaları parlar, genişlenir.
Bu mezkûr Hakikatın inkişafında bana yardım eden garib bir
Halet-i Ruhiyedir:
Bir zaman karanlıklı bir gurbette, karanlık bir gecede, zulmetli bir
gaflet içinde, hal-i hazırda olan bu koca Kâinat; hayalime camid,
ruhsuz, meyyit, boş, hâlî, müdhiş bir cenaze göründü. Geçmiş zaman
dahi bütün bütün ölü, boş, meyyit, müdhiş tahayyül edildi. O hadsiz
mekân ve o hududsuz zaman, karanlıklı ve vahşetgâh suretini aldı. Ben
ِ
ٌ
o haletten kurtulmak için Namaza iltica ettim. Teşehhüdde ٌتايحَّتلَا
ه َّ
dediğim zaman birden Kâinat canlandı; hayatdar, nurani bir şekil aldı,
dirildi. Hayy-ı Kayyum'un parlak bir âyinesi oldu. Bütün hayatdar
eczasıyla beraber, hayatlarının Tahiyyelerini ve Hedaya-yı Hayatiye-
lerini daimî bir surette Zât-ı Hayy-ı Kayyum'a takdim ettiklerini
İlmelyakîn, belki Hakkalyakîn ile bildim ve gördüm.
Sonra ٌ ِ بنلاٌايهَا اي ٌكيَلعٌمَلاسلَا dediğim vakit, o hududsuz ve
ٌ
َ َٓ ٌ
َّ
ُّ َ ُّ َ ْ َ ه َّ
hâlî zaman; birden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın riyaseti
altında, Zîhayat Ruhlar ile vahşetzar suretinden, ünsiyetli bir seyrangâh
suretine inkılab etti.