Page 28 - Türk İslam Birliği'ne Çağrı
        P. 28
     TÜRK İSLAM BİRLİĞİ'NE ÇAĞRI
                     geniş ve muhit (her şeyi kuşatan) bir hakikat (gerçek), bahusus (özel-
                     likle) bu zaman ehline karşı hiçbir cihetle (sebeple) saklanmaz. Bahr-ı
                     umman (Okyanus) nasıl bir destide (Testide) saklanacak! Tekraren
                     söylüyorum ki, ittihad-ı islâm (İslam Birliği) hakikatında (gerçeğin-
                     de) olan ittihad-ı Muhammedînin (Hz. Muhammed (sav)'e tabi olan-
                     ların birliğinin) cihetü'l-vahdeti (birlik yönü) tevhid-i İlâhîdir
                     (Allah’ın birliğine iman ve ondan başka ilah olmadığını tasdik etmek-
                     tir). Peyman (büyük yemin) ve yemini de îmandır. Müntesibîni (In-
                     tisab edenleri, girenleri), umum (tüm) müminlerdir. Nizamnâmesi
                     (tüzük metni), sünen-i Ahmediyedir (asm) (Peygamber (sav)'in sün-
                     netidir). Kânunu (yasası), evâmir (emirleri, kanunları) ve nevâhi-i
                     şer'iyedir (Kuran ahlakında yasaklanan şeylerdir). BU İTTİHAT
                     (BİRLİK) ÂDETTEN (GELENEKTEN, ALIŞKANLIKTAN) DE-
                     ĞİL, İBÂDETTİR. (Hutbe-i Şamiye, Sâdâ-yı Hakikat, s. 94)
                     Bediüzzaman Hazretleri bu sözüyle Müslümanların hangi
                değerleri temel alarak birlik oluşturacaklarını açık ve net olarak
                tarif etmiştir:
                              •   Bir olan Allah'a iman eden,
                                  •   Hz. Muhammed (sav)'e tabi olmuş,
                                         •   Kuran'ı ve sünneti rehber edinmiş
                                             tüm Müslümanlar birbirinin karde-
                                                şidir ve birlik halinde hareket
                                                  etmekle yükümlüdürler.
                                                        Farklı ülkelerde yaşa-
                                                     maları, farklı ırklara men-
                                                      sup olmaları, farklı kül-
                                                       türleri olması, farklı an-
                                                        layış veya uygulamala-
                                                         ra sahip olmaları kar-
                                                          deş olmalarına, birlik
                                                            içinde olmalarına
                                               26
     	
