Page 30 - Türk İslam Birliği'ne Çağrı
P. 30

TÜRK İSLAM BİRLİĞİ'NE ÇAĞRI




                elinden gelen tüm imkanları seferber etmeli, şevkle, azimle ve coş-

                kuyla bu yolda çaba göstermeli, bu kutlu birliğin sağlanması için
                tüm Müslümanları da harekete geçirmelidir.
                     Bediüzzaman'ın Türk İslam Birliği'ni anlatırken önemle üzerin-
                de durduğu bir diğer husus da bu birliğin bir sevgi, dostluk ve gö-
                nül birliği olduğu gerçeğidir. Müslümanlar ilimle, sevgiyle, güzel
                sözle bu birliğin zaruri olduğunu tüm insanlara anlatmakla yüküm-
                lüdürler. İman gücüne, Allah sevgisine, Kuran ahlakına ve Peygam-
                berimiz (sav)'in sünnetine dayanmadan böyle bir girişimde bulun-
                manın ise hiçbir manası yoktur. Zira Allah böyle bir harekete asla ba-

                şarı vermez. Samimiyetle, Allah sevgisiyle, iman coşkusuyla, Ku-
                ran'ın ve hadislerin sunduğu güzel ahlakın rehberliğiyle hareket
                edenler ise Allah'ın izniyle bu yolda muhakkak başarılı olacaklardır.
                     Bu ittihadın (birliğin) meşrebi (yolu) muhabbettir (sevgi beslemektir).
                     Husumet (düşmanlık) ise, cehalet (bilgisizlik) ve zaruret (ister istemez)
                     nifakadır (iki yüzlülüktür). Gayr-ı Müslimler (Müslüman olmayanlar)
                     emin olsunlar ki, bu ittihadımız (birliğimiz), bu üç sıfata (vasfa) hücum-
                     dur (karşıdır). Gayr-ı Müslime (Müslüman olmayana) karşı hareketimiz
                     iknâdır (razı etmektir). Zira onları medenî (faziletli, terbiyeli) biliriz. Ve
                     İslâmiyeti mahbup (sevilen, sevgili) ve ulvî (yüce) göstermektir. Zira
                     (Çünkü) onları munsif (insaflı) zannediyoruz. Lâübaliler iyi bilsinler ki,
                     dinsizlikle kendilerini hiçbir ecnebîye (yabancıya) sevdiremezler. Zira
                     mesleksizliklerini göstermiş olurlar. Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve
                     bu ittihada (birliğe) tahkik (araştırma) ile dahil olanlar, onları taklit edip
                     çıkmazlar. İttihad-ı Muhammedî (Hz. Muhammed (sav)'e tabi olanların
                     birliği) olan ittihad-ı islâmın (İslam Birliği'nin) efkâr (fikirler) ve meslek
                     ve hakikatini (gerçeğini) efkâr-ı umumiyeye (halkın fikirlerine) arz ederiz.
                     Kimin bir itirazı varsa etsin, cevaba hazırız. (Hutbe-i Şamiye, Sâdâ-yı Ha-
                     kikat, s. 94)

                     Türk İslam Birliği, Bediüzzaman Hazretleri'nin hikmetle açıkla-
                dığı gibi gayri Müslimlerin de koruyucusu ve kollayıcısı olacaktır.





                                               28
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35