Page 67 - İncil'de Sevgi
P. 67
Lynn Margulis’in söylediği gibi rastgele mutasyonların yeni türleri
oluşturan evrimsel değişikliğe yol açtığına dain tek bir delil yoktur.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi geliştiren
mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu
görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim mekanizması" olarak
gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip eden, sakat
bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en sık görülen et-
kisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim meka-
nizması" olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi,
"tek başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir
"evrim mekanizması" olmadığını göstermektedir. Evrim mekanizması
olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç yaşanmış olamaz.
Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirle-
rinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki bu türün
de nasıl ortaya çıktığı konusunda evrimcilerin bir açıklaması yok-
tur), zamanla bir diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde or-
taya çıkmışlardır. Teoriye göre bu hayali dönüşüm yüz milyonlarca
yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe iler- ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)
lemiştir.
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara
türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir
yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sü-
rüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini ta- 65