Page 70 - İncil'de Sevgi
P. 70
şırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar
ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için
de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte ya-
şamış olduklarına inandıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu"
adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sa-
yılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir.
Ayrıca bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rast-
lanması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş çeşitleri
mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının kanıtları da
sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir. (Charles Darwin, The Ori-
gin of Species, New York: D. Appleton and Company s. 161)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin
bir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun, teorisi için büyük
bir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni
kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölü-
münde şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse neden
sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir kar-
maşa halinde değil de tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayı-
sız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar
çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz?.. Niçin her jeolojik yapı ve
her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? (Charles Darwin, The Origin
of Species, New York: D. Appleton and Company s. 154, 155)
Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
68
(Charles Darwin, The Origin o Species, s. 246)