Page 103 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 103

minin İtalyan kadınlarını gösteriyor; şık ve güzel, gösterişli kadınlar. Ama
               şimdi hepsi mezarın altında, hiç kıpırmadan şu an duruyorlar tamamı. O
               devirde biz onlara bu konuyu anlatmış olsak muhtemelen "Daha durun
               bakalım, sen neden bahsediyorsun? Daha çok vakit var" derlerdi. Oysa
               bakın, bir anda bitmiş herşey, üzerinden nesil geçmiş. Orada onları filme
               alan kişi de yok artık veya eski konuşmalar var kayıtlarda mesela şen kah-
               kahaları var, teybe alınmış. Hiçbiri yok ortada şu an. Allah; "Fısıltılarını duyu-
               yor musun?" diyor (Meryem Suresi, 98). Hatta "Üstlerinden geçiyorsun"
               diyor.


               Bir genç kız düşünelim, hiç ortada yokken küçücük bir spermden oluşuyor,
               bunu düşünmesi lazım. Koskoca bir insan haline geliyor. Saçına bakıyor
               havaya giriyor, gözüne bakıyor havaya giriyor, koluna bacağına bakıyor
               havaya giriyor. "Bunu kim yarattı?" diye düşünmüyor. Halbuki aczini düşün-
               mesi lazım. Cildinin 1 milim altı kıpkırmızı kan. En güzel genç kızın derisini bir
               kaldırsan bütün insanlar kaçar. Kimse bakmaya tahammül edemez çünkü
               kasları ve yağları göründüğünde kaçacak delik ararlar. 1 milim, birkaç
               metrekare deri o çirkinliği kapatıyor.  Biraz daha içine girdiğimizde kan
               görüyoruz, biraz daha, et görüyoruz, kemik görüyoruz, bağırsağı var, kara-
               ciğeri var, dalağı var. Bu kadar havayı nereye atıyorsun sen o zaman?


               İşte insandaki bu azamet ve bu enaniyet, büyüklük hissi mucizedir. Akılcı
               düşündüğünde böyle bir şeyi yapması mümkün değil, yapamaması lazım.
               Her gün aczini görüyor, sabah kalktığından itibaren aczini görüyor, zavallı-
               lığını görüyor. Perişanlığını görüyor. Sürekli bakım yapıyor ondan sonra dışa-
               rıya çıkabilecek hale gelebiliyor. Buna rağmen akıl almaz bir azamet gös-
               teriyor. Bu kadar aczine rağmen, bu kadar büyüklük ve azamet hissi olması
               mucizedir. Azgınlaşıp, hırsa kapılıp, hatta bu hırsla insanları öldürmeye kalk-
               ması, hırsızlık yapması, soygun yapması, bağırıp çağırması, insanları dolan-
               dırmaya kalkması bunlar hep mucizedir. (Adnan Oktar'ın 12 Mayıs 2010
               tarihli röportajından)







                                                          Adnan Oktar (Harun Yahya)  101
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108