Page 44 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 44

ha yat la kar şı la şa cak la rı nı dü şün mez ler. Dün ya nın ger çek yü zü nü gö rüp, ha  -
                ki ki ama cı nı kav ra yıp an la ma ya ça lış maz lar.
                   El bet te hay van la rın böy le dav ran ma sı do ğal dır, çün kü on lar "akıl sa hi bi"
                ola rak ya ra tıl ma mış lar dır. Ya ra tı cı'nın var lı ğı nı kav ra ma, ya ra tı lı şın ga ye si ni
                araş tır mak la so rum lu tu tul ma mış lar dır. An cak in san so rum lu dur; Rab bi miz
                olan Al lah'ı ta nı mak la, O'nun ken di sin den is te dik le ri  ni öğ re nip uy gu la mak  -
                la, ger çek yur du nun dün ya ol ma dı ğı nı, dün ya nın "göz açıp ka pa yın ca ya ka  -
                dar" kay bo la cak bir ha yat ol du ğu nu an la mak la so rum lu dur.
                   Bu ger çek le ri kav ra yan in sa nın tav rı ise, ger çek yurt olan ahi re te ha zır lık
                yap mak, ya şa mı nı yal nız ca Al lah'ı hoş nut ede cek yol lar ara ya rak ge çir mek
                ola cak tır.
                   Ak si tak dir de dün ya da da ahi ret te de azap la kar şı la şabilir. Zen gin olur,
                ama sahip oldukları ona mutluluk getirmeyebilir. Gü zel olur, ama gü zel li ği
                ba şı na be la  olabilir. Ün lü olur, ama bir gün yal nız ka labilir, en zor günlerin-
                de yanında dostum dediği insanları bulamayabilir.


                   Dün ya nın Ge çi ci li ği ne Ku ran'dan Ör nek ler

                   Al lah Ku ran'da "dün ya ha ya tı nın ge çi ci li ği" ile il gi li pek çok ör ne ği bi ze
                bil dir miş tir. Ayet ler de, hem geç miş te ya şa mış in san la rın ve top lum la rın baş  -
                la rı na ge len olay lar ib ret ve ri ci bi rer ör nek ola rak an la tıl mış, hem de dün ya
                ha ya tı nın ger çek yü zü in san la rın zi hin le rin de can lan dı ra bi le cek le ri şe kil de
                ör nek len di ril miş tir. Kehf Su re si'nde an la tı lan iki "bağ sa hi bi"nin du ru mu, bu
                ör nek ler den bi ri dir:
                   Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik
                   ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitir-
                   miştik. İki bağ da yemişlerini vermiş, ondan (verim bakımından) hiç
                   bir şeyi noksan bırakmamış ve aralarında bir ırmak fışkırtmıştık. (İki-
                   sinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla
                   konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha
                   zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.” Kendi nefsinin
                   zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuru-
                   yup-yok olacağını sanmıyorum" dedi. "Kıyamet-saati'nin kopacağını
                   da sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüp-
                   hesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım." Kendisiyle konuş-
                                  makta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan,
                                     sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düz-




        42   DÜNYA HAYATININ GERÇEĞİ
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49