Page 103 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 103

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)










                                                        ADNAN OKTAR: "Bediüzzaman diyor ki;
                                                     "Nifak perdesi altında, münafıklık perdesi al-
                                                     tında Risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkâr
                                                     edecek" -hâşâ- "Süfyan namında müthiş bir
                                                     şahıs ehl-i nifakın başına geçecek." Yani küf-
                                                     rün başına geçecek. Nifak nedir? 'Münafık'.
                                                     Münafıkların başına geçecek. Bu olayı orga-
                                                     nize ediyor. Yani dünya derin devletinin başı
                                                     olarak düşünün. Onların İslam alemindeki ca-

                                                     susu olarak düşünün.  "Şeriat-ı İslâmiye'nin
                                                     tahribine çalışacaktır." Ne yapacak?  Müs-
                                                     lümanlara 'homoseksüelliği öğretecek'. 'Ru-
                                                     milik' adı altında sapkın bir din anlayışı mey-
                                                     dana getirmeye çalışacak. 'Darwinizm'i
                                                     öğretecek, Allah'sız Kitapsız'larla dost olacak.
                                                     Allah'sızlığın propagandasını yapacak. "Şe-
                                                     riat-ı İslâmiye'nin tahribine çalışacaktır."



                     "Ona karşı, Âl-i Beyt-i Nebevî'nin silsile-i nuranîsine bağlanan" yani "Pey-
                  gamberimiz (sav)'in soyuna silsileyle bağlanan." Demek ki Hz. Mehdi (as)'ın
                  silsilesi belli olacak. Çünkü bak, "silsileyle bağlanan", "silsile-i nuranîsine bağ-
                  lanan". "Silsile" diyor. "Lafla değil, silsileyle, "bağlanan ehl-i velâyet" yani ve-
                  liler. "Ve ehl-i kemâlin başına geçecek" Yani âlimlerin, ulemanın ve kâmil in-
                  sanların başına geçecek.



                     Ehl-i kemal ayrı bir şeydir. Kemalat. Bakın, "Ehl-i velâyet ve ehl-i kemâlin"
                  diyor. Ehl-i velayeti ayırıyor. Bir de "Ehl-i kemâlin başına geçecek" diyor. "Âl-
                  i Beytten" Peygamberimiz (sav)'in soyundan, ismini de veriyor. "Muhammed
                  Mehdî isminde"  şahıs, şahsı manevi değil. Bakın,  "ismini veriyorum" diyor.
                  "Muhammed Mehdî isminde bir zât-ı nuranî" zat, insan. Şahs-ı manevi değil.
                  "Zat-ı nurani, o Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan" Şahs-ı maneviyi kabul ediyor.
                  Süfyan, şahs-ı manevi olacak ama "Mehdi şahıs olarak gelecek" diyor. "O
                  Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan" demek ki Süfyan ölmüş olacak Hz. Mehdi (as)

                  devrinde. Bak, şimdi "O Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı münafıka-
                  neyi" münafıklık cereyanını "etkisiz hale getirip, dağıtacaktır." Altıncı İşaret,
                  Mektubat, s. 56-57'de Bediüzzaman söylüyor. Şu an bu yapılıyor işte. Müna-
                  fıklar her yerde kıstırılıyor." (A9 TV, 1 Haziran 2016)








                                                                                                             101
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108