Page 108 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 108

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                           Bu, ezik, özenti ruhlu, çıkarcı, küfre yaranmaya çalışan yaklaşım, müna-
                       fıkların genel tavrıdır. Kendilerinin 'çok akıllı ve uyanık', Müslümanların ise,
                       'sözde kendi  dünyevi çıkarlarını korumayı bilmeyen' ve ayette bildirildiği gibi

                       'düşük akıllı' (Bakara Suresi, 13) kimseler olduklarına inanırlar. Kendileri, güç
                       sahibi sandıkları insanların safında yer alarak dünyadaki çıkarlarını kurtardıklarına;

                       Müslümanların ise güçsüzden yana tavır almakla büyük bir akılsızlık yaptıklarına
                       inanırlar. Sırf çıkar için, bu iğrenç pisliği benimsemiş insanlarla dostluklar kur-
                       manın ne kadar küçük düşürücü ve aşağılayıcı olduğunun ise şuurunda değil-

                       dirler.
                           İşte Hz. Lut (as) döneminde de, tüm münafık karakterli insanlar gibi, Peygam-

                       berin münafık karısı da bu küfri değerlendirmeler ile hareket ediyordu. Lut Pey-
                       gamber (as), kavmindeki sapık güruhla mücadele ederken, münafık ahlaklı eşi
                       de, gizliden gizliye homoseksüeller ile birlik olup Peygambere karşı münafıkane

                       eylemler yapabilmenin peşindeydi. (Hz. Lut (as)'ı tenzih ederiz.) Peygamber
                       (as)'ın tavrını doğru bulmuyor, ona karşı çıkma pahasına homoseksüellerin sa-
                       fında yer alıp onların savunuculuğunu yapıyordu. Kavmindeki homoseksüelleri

                       çoğunlukta gördüğü ve onları daha güçlü bulduğu için, onlardan çıkar elde ede-
                       bilmeyi umuyordu. "Belki onlar sayesinde güç ve para kazanırım, itibar elde
                       ederim, korunup kollanırım, sırtımı güçlü insanlara dayarım, hayat boyu rahat

                       ederim, önemli insan olurum" gibi mantıklarla dünyevi hesaplar yapıyordu. Yoksa
                       elbette ki bu sapkın kavmin ahlaksız, tiksinti verici, aşağılık karakterde insanlardan

                       oluştuğunu çok iyi biliyordu. Ama kendisi de yüksek bir ahlaki değere sahip ol-
                       madığı için onların yaptığı iğrenç sapkınlığı umursamıyordu.
                           Hz. Lut (as)'ın münafık karısı, istese Peygamberin ve iman edenlerin yanından

                       ayrılıp, hayran olduğu bu sapkın insanların arasında bir yaşam sürebilirdi. Ancak
                       inananlar arasında kalıp, sinsice sapkınlığa destek vermek ve inananlara karşı alçakça

                       oyunlar oynamak ona daha cazip gelmiştir. Müslümanlar aleyhinde ne kadar ha-
                       inlik yapabilirse, küfrün ve homoseksüellerin arasında o kadar mühim bir şah-
                       siyet olacağını sanmış, Peygamberin yanında kalarak oyunlarına orada devam

                       etmeyi tercih etmiştir.
                           Bu bakış açısıyla hareket eden Hz. Lut (as)'ın eşi, Peygamberden ve iman
                       edenlerden istihbarat toplayıp, bunları kavmindeki homoseksüellere aktarmayı

                       kendince çok önemli bir görev olarak görmüştür. İnananlar ile homoseksüel sa-
                       pıklardan oluşan inkarcı toplum arasında şiddetli bir mücadelenin yaşandığı o gün-
                       lerde, bu münafık kadın mümin taklidi yaparak, 'topladığı tüm istihbaratı kav-

                       mindeki homoseksüellere iletmiştir'. Sinsice inananlar aleyhinde 'casusluk





           106
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113