Page 28 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 28

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                           Deccaliyetin başında ise mutlaka 'lider konumunda bir kişi' vardır. Bu şahıs
                       her dönemde değişir ve biri öldüğünde yerine bir başkası geçer. Bu kişi, aynı
                       zamanda da 'şeytan ile bağlantıyı kuran kimse'dir ve şeytandan doğrudan talimat

                       alır. Şeytan, ona ne yapması gerektiği konusunda yol gösterir. 'Dinsiz ideolojilerin
                       ve sapkın fikri akımların oluşturulmasında, bir yerde zulüm yapılması kararı

                       verilmesinde, bir bölgede savaş çıkartılmasında, bir yerin bombalanmasında,
                       toplu katliamlar yapılıp cinayetler işlenmesinde' şeytan hep bu kişiye doğrudan
                       talimat verir.

                           Bütün bu Deccaller, aynı zamanda da 'akıl hastaları' ve 'dünyanın en büyük
                       seri katilleri'dir. Şeytan, dünya derin devletlerinin başında bulunan bu şahıslara,

                       "Şurada yaşayan bütün insanları, bütün çocukları öldüreceksin" gibi emirler
                       ilham ederek onları bu yönde yönlendirir. Bu şahıslar da, tıpkı 'akıl hastalarında
                       ve seri katillerde olduğu gibi', şeytandan aldıkları bu 'katliam emirlerini' yerine

                       getirirler. Örneğin şu an Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Afganistan'da ve dünyanın
                       daha birçok yerinde, derin devletlerin seri katillerinin emirleriyle bu tarzda
                       seri cinayetler işlenmekte; oluk oluk Müslüman kanı akıtılmaktadır. İşte tüm

                       bunlar; bütün bu katliamlar, doğrudan şeytanın emriyle ve Deccaliyetin  uygula-
                       masıyla gerçekleştirilen eylemlerdir. Şeytan, derin devletleri yöneten Deccallere,
                       "İslam'ı yeryüzünden kaldıracaksın, Mehdiliğinden şüphelendiğin herkesin üs-

                       tüne gideceksin, kan dökeceksin" gibi talimatlar vererek bu dehşet ortamını ha-
                       zırlamaktadır.

                           Hz. Musa (as) döneminde, Firavun da şeytandan aldığı benzer bir emri yerine
                       getirmiştir. O dönemde, 'belirli bir süre içinde doğan çocuklardan birinin döne-
                       min Mehdi'si olacağı' ihtimalinden bahsedildiği için, Firavun Mısır'daki tüm erkek

                       çocuklarının öldürülmesi emrini vermiş ve hepsini şehit etmiştir.
                           Şeytanın, tüm bu yönlendirmeleriyle amaçladığı ise, kendince bütün insanların

                       da kendisi gibi olduğunu göstermektir. Hedefi, 'insanlar hakkındaki teşhisinin'
                       Allah'ın sözünden daha doğru olduğunu ispatlamayı başarabilmektir (Allah'ı tenzih
                       ederiz). Ancak elbette ki, Allah'ın Kuran'da da bildirdiği gibi, şeytan bu sözünde

                       haksız çıkacak ve samimi Müslümanlara etki edemeyecektir.
                           Şeytan, cinayet işlemeye ve her türlü sapkınlığa bağımlı, akılsız, züppe, is-
                       yankar, tartışmacı ve manyak ruhlu bir mahluktur. Firavunlar, Nemrutlar ve

                       Deccaller de onun emirleri doğrultusunda hareket ettikleri için, 'onlar da şeytan
                       ile aynı anormal karakteri' gösterirler. Dolayısıyla tüm Deccaller de, aynı şeytan
                       gibi, 'şizofren bir ruha sahiptirler'.








            26
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33